Post Öykü, Ekim-Kasım 2014’te çıkan ilk sayısıyla Türkçeye ve okurlara merhaba dedi. Yayın yönetmenliğini Aykut Ertuğrul’un yaptığı Post Öykü’nün editörleri; Arda Arel, Burcu Bayer, Ertuğrul Emin Akgün ve İrem Ertuğrul. babil.com da Post Öykü’nün öyküsüne haliyle kayıtsız kalamadı ve vizörünü dergiyi temsilen Aykut Ertuğrul’a çevirdi. Yönetmenliğini Sancar Dalman‘ın yaptığı videonun metin yazarı ise Hulusi Güven. babil.com’un bu eylemleri ise sürecek.

Meraklı okurlar için 1

Derginin ilk sayısında bir manifesto yer alıyor ve şöyle diyor:

“Post Öykü dergisi, putları kıracağını, edebiyatın merkezinde olacağını, rakiplerini yere sereceğini, küçükleri ezip büyüklerin ellerinden öpeceğini, ülkemizi mutlu yarınlara taşıyacağını, ikinci yeniyi aşacağını (öykücüler de aşar) filan iddia etmiyor. Tek bir iddiadan söz edebilirim; iyi öyküye, iyi yazıya, iyi dergiye, iyi kitaba, iyi fikre yüz çevirme gücümüz yok. Kötülüğün, küçük hesapların, edebiyat ortamı ile ilgili kuruntuların fazladan bir çaba istediğini düşünüyorum. Ve fakat bu enerjiyi kendimde bulamıyorum, bulamıyoruz.

Hayatımız neyse yazdıklarımız ya da yaptıklarımız da o. Biz bu işe; edebiyata ve dergiciliğe duygularımızı karıştırıyoruz, bu yüzden pek profesyonel olduğumuz söylenemez. Post Öykü, bizim sevdiklerimizi, bizim öğrendiklerimizi, bizim bildiklerimizi, sezdiklerimizi, görüşlerimizi, inançlarımızı ve kafa karışıklıklarımızı taşıyor. Bu “biz”, dışarıya kapalı, masonik bir “biz” değil. Birlikte sevelim, heyecanlanalım, kızalım, öğrenelim ve elbette yazalım. Seviyorsanız gelin konuşun. Biz postumuzu serdik bekliyoruz.”

Meraklı okurlar için 2

Post Öykü’nün bir de tabii kendi ağzından yazılmış bir öyküsü var, onu da dinleyelim:

Merhabalar aziz dostlarım. Kendimi tanıtmadan, evvela sizlere bir miktar, hikâyemi anlatmak isterim. Aykut-İrem Ertuğrul, Arda Arel, Burcu Bayer, Ertuğrul Emin Akgün ve Remzi Şimşek’ten oluşan ekiple nihayet gün yüzüne çıkabildim. Bu gün yüzüne çıkmalar iki ayda bir gerçekleşecek yalnız. Bir edebiyat dergisi niye iki ayda bir çıkar? Hiçbir cevap “kader” kadar anlamlı değil. Canetti’yi de es geçemeyeceğim bu arada. Canetti’nin tamamlayamadığı sekiz ciltlik devasa romanı için ince eleyip sık dokuyarak tasarladığı elli karakteri, bünyemde hayata getirmek üzere sizlere, bir çağrı bile yollanmış durumda. Uzun lafı kısa ederek:

  1. Post: Tüylü hayvan derisi b. Tarikatlarda şeyhlik makamı c. Sonra. Bu üç anlamın da içeride, elbette kendilerine has öyküleri var.
  2. Öykü: Bu maddede sözüm efradını cami, ağyarını mani olmalıdır. Bundan naşi, bu hususta 5uşlara basmak5a bir hayli zorlanıyorum.
  3. 5uş: Walter Keeperson’ın Hazin Sonu isimli öyküde geçen kelime. Kedi dak5ilonun üs5üne a5 Dak5ilonun bir 5uşu kırılır. Kırılan 5uşu yazamıyorum, 5’in hemen al5ındaki.
  4. Kedi: Köpek değil. Dilleriyle ilgili bir kitap bile var. Spencer Holst diyor ve sükûta gömülüyorum.
  5. Spencer Holst: 12 metrenin üzerindeki boyuyla, ibadet eden tanrı Anubis’in içerisinde yaşadığı öykünün müellifi. Garip mi? Evet.

Bilmediklerim: Aykut Ertuğrul nasıl bir insan?

Aykut Ertuğrul’un bilmedikleri: Azzam ve Namdar şu an nelerle uğraşıyor?

Azzam ve Namdar’ın bilmedikleri: Masum olduklarını bilmiyor olmaları. Sayfalarımı çevirdikçe her şey ortaya çıkacak merak etmeyin. Yalnız etrafta çeşitli rivayetler dolaşmıyor da değil.

1. Rivayet: Elli karakter fikri Gökdemir İhsan’dan çalınmış.

2. Rivayet: Post Öykü matbu çıkmasaymış “e-post” ismiyle içerisinde çeşitli atraksiyonlar bulunduran e-dergi şekliyle çıkacakmış. Sanki içimden bir ses, sayfa 65’i aç diyor.

3. Rivayet: Post Öykü bir daha çıkmayacakmış

Unutmadan, Amak-ı Hayal ile ilgili biri söyleşi olmak üzere, içeride oldukça güçlü iki adet metin bulunuyor. Bunları unutmamak lazım gelir.

Evet, hikâyem aşağı-yukarı böyle bir şey. Bu arada Şule Gürbüz hepinize selam ediyor.

Görüşmek dileğiyle, sözü büyüklerime bırakıyorum.

Post Öykü

Dergiye babil.com‘dan ulaşabilirsiniz.