İnci Yelda Şafakçı

Marshall Hodgson’ın yazdığı deneme ve makaleler, Dünya Tarihini Yeniden Düşünmek (Rethinking World History: Essays on Europe, Islam and World History) adıyla, editör Edmund Burke tarafından büyük gayret ve titizlik ile bir araya getirildi. Dünya tarihçisi Marshall G. S. Hodgson’ın, kendinden öncekilerden ve çağdaşlarından farklı olarak dünya tarihi yazımını Avrupa merkezli söylemden çıkarma gayreti fark ediliyor.

Voltaire ile bugünkü hâline yakın bir biçim kazanan evrensel tarih yazımı, 19. yüzyıla girildiğinde dünya tarihi içinde Batı’yı yücelten bir şekil almıştı. Karl Marx’ın diyalektik materyalizmi esas alan dünya tarihi görüşü bile Batı merkezli olmaktan kurtulamamıştı. 20. yüzyılın ortalarında ise evrensel perspektifli dünya tarihi çalışmalarının gerekliliği hususuna (daha çok Amerikalı tarihçiler tarafından) dikkat çekildiğini görüyoruz. Chicago Üniversitesi’nde hocalık yapmış olan Hodgson, analitik düşünme ve dil beceresine sahip olmasına rağmen ayrıntılara fazla takılması sebebiyle hayatta iken dünya tarihçiliği konusundaki yazılarını esere dönüştürecek zamanı bulamamış bir akademisyen.

Üç ana başlık altında toplanan bölümlerin ilki olan “Küresel Bağlamda Avrupa”, dünya tarihine ilişkin kavramsal ve epistemolojik meseleleri çözmek üzerine yoğunlaşmış olan makaleleri içeriyor. “Küresel Bağlamda İslam” adlı ikinci bölüm, dünya tarihi içinde İslam’ın konumuna değinmekle kalmıyor, aynı zamanda İslam medeniyeti ile Batı Avrupa medeniyeti karşılaştırılarak modern Müslümanların durumu hakkında da fikir veriyor. Son bölüm “Dünya Tarihi Disiplini”nde ise dünya tarihi çalışmalarının, tarih araştırmalarına değer kazandırabilecek bilimsel bir disiplin olarak önemi üzerinde duruluyor. Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Prof. A. Kanlıdere, yaklaşık 20 yıl önce eserin sadece İslam’la ilgili kısımlarını çevirmiş, daha sonra ise A. Aydoğan’ın katkısıyla eser Türkçeye kazandırılmıştı. Baskısı tükenmiş olan eser, şimdilerde A. Kanlıdere tarafından yeniden gözden geçirilerek yayımlandı.


Dünya Tarihini Yeniden Düşünmek
Marshall G. S. Hodgson
Çevirmen: Ahmet Kanlıdere
Ahmet Aydoğan
Vadi Yayınları

Hodgson’ın 19 yaşında üzerinde düşünmeye başladığı dünya tarihi yazımı, oryantalist ön yargılardan ve geçmiş yazımlara peşin bağlılıktan uzak olduğu gibi bunlara eleştiriler yönelten bir içeriğe sahip. O, sadece çok kültürlü tek bir küresel tarih olduğuna, bir bölgenin üstünlüğüne odaklanan tarih anlatımının doğru olmadığına dikkat çekerken; İslam medeniyetinin de bu evrensel tarih içerisine yerleştirilmesini ve Avrupa merkezli teolojilerden uzaklaşılarak Batı’nın dünya tarihi içerisindeki yerinin de yeniden düşünülmesi gerektiğini savunuyor. Batılılık ile modernleşmenin birbirinden ayrılmasının önemine vurgu yaparken modernliğin küresel bir süreç olduğunu düşünerek modernleşme paradigmasına da karşı bir duruş sergiliyor. Onun için modernlik, XVI. yüzyılda ateşli silahlarla başlayan, şehirleşme ve teknik uzmanlaşma ile devam eden bir süreç. Buna uygun olarak tarım toplumunun geleneklerinden kopuşun dünyanın herhangi bir bölgesinde zorunlu olarak gerçekleşeceğini düşünmekte ve “Batı olmamış olsaydı bu muhtemelen ya Sung Çin’inde ya da İslam dünyasında ortaya çıkacaktı.” diyor. Endüstrileşmenin Batı’yı ön plana çıkarmasına karşı Hodgson, dünyadaki çoğu yeniliğin başka yerlerde gelişip sonra Avrupa’ya yayıldığını ve aslında Avrupa’ya mahsus olanların dışında Batı’nın çok da orijinal gelişmelere sahip olmadığını savunuyor. Bunu, “Sanayi Devrimi ilk burada baş gösterdi diye Avrupa tarihi anlayışı İngiltere tarihine nasıl indirgenemezse, dünya tarihi de sanayileşmenin ilk kez buradan yayılması sebebiyle Batı tarihine indirgenemez.” şeklinde açıklıyor. 945 yılı ile düşüşe geçtiği düşünülen İslam toplumlarının bu tarihten sonra da medeniyete katkı sağlayan isimler yetiştirdiğine, bu sebeple İslam medeniyetinin Avrupa tarafından eksiltilmiş bir tarzla değil, kendine özgü şartları içinde değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Genel olarak dünya tarihine, medeniyetler düzleminde İslam’ın ve Müslümanlığın yerine çok yönlü ve karşılaştırmalı bakamama eksikliğine vurgu yapan Hodgson, dünya tarihçisi yetiştirme potansiyeline sahip eseriyle okuyucuları tarih yazım geleneği ve felsefesi üzerine düşünmeye davet ediyor.

Arka Kapak dergisi 32. sayı