Röportaj: Ümit Yaşar Özkan

Mustafa Ruhi Şirin, TV’de yayınlanan çocuk programlarında danışmanlık yapıyor. 1987’de Çocuk Edebiyatı Yıllığı’nı yayınladı. 1990 yılında da “Çocuk Vakfı”nı kurdu. Uzun yıllar çocuk edebiyatı üzerine çalışmalar yapan Mustafa Ruhi Şirin ile hem son çıkan kitapları hem de gündemdeki çocuk edebiyatı üzerine konuştuk.

“Çocuk Edebiyatında Masalın İşlevini Fantastiğin Üstlendiği Bir Evredeyiz.”

Günümüz çocuk edebiyatına hâkim olan fantastik türünden masala bir yol bulmak mümkün mü? Çocuğun dünyasında bu iki türün işaret ettiği gerçeklik ve ufuk aynı mıdır?

Fantastik anlatı, gerçek dünyanın karşısına düşsel bir dünya kurgusu ile ayna tutar. Klaus Dodorer’in fantastik yorumu daha açıklayıcı: Fantastik, gerçek ve nesnel dünyanın karşısında düş ürünü bir dünyanın yer aldığı anlatılardır. Otoriter ve gerçekçi çocuk kitaplarına karşı tepkiden doğan fantastiğin çocuk edebiyatı bağlamındaki ilk örnekleri arasında Pinokyo, Alis Harikalar Diyarında, Peter Pan gibi fantastik serüven hikâyeleri sayılabilir. Bana göre tartışmasız baş eser Küçük Prens’tir. Fantastik anlatılar mit, efsane, destan ve masaldan bağımsız anlatılar değildir. Fantastiğe masaldan geçilmiştir, bu nedenle masal-fantastik ilişkisinden söz edilse de fantastik, yapı ve kurgu bakımından masal dışında bir türdür. Bu yönüyle türlerin karışımı bir edebiyattır. Masaldan temel farkı, gerçekle düşsel olanı karşılaştırmasıdır. Gerçeği düşsel ve gerçeküstü bir kurgu içinde anlatırken yer ve zamanı gerekçi bağlantılar içinde yansıtır.

Masalla fantastiğin işlevi farklıdır diyebilir miyiz?

Fantastik anlatının işlevi, gerçekle düş gücü sayesinde yüzleşme imkânı sağlamasından kaynaklanır. Çocuk gerçekliğine uygun çocuk edebiyatı örnekleri çocuğun düş ile gerçeği ayırt edebilme imkânı sağladığı için çocuğun gerçeklerle yüzleşmesini kolaylaştırır… Masallarda mekân ve zaman belirsizdir. Masal anlatısı düş düzleminde başlar, gelişir ve sonuçlanır. Fantastik anlatılarda gerçekle-düş, gerçek dünya ile düşsel dünya hem karşılaşma hem de çatışma temeline dayanır. Yer ve zaman gerçekçi bağlantılar içinde kurgulanmadıkça fantastik anlatı oluşmaz. Fantastik, gözle görünemeyen bir dünyayı olağanüstü bir kurguyla anlatır. Fantastik anlatı, okuru masal dinler gibi değil, daha etkin okur olmaya hazırlar. Çocuk edebiyatında masalın işlevini fantastiğin üstlendiği bir evredeyiz. Fantastik edebiyata itiraz ise bu anlatıların bir kaçış edebiyatı olduğu ve çocukları gerçeklerden uzaklaştırdığı noktasında başlıyor… Edebiyatta ve çocuk edebiyatında belirleyici olan iyi örnektir. Masal veya fantastik örneklerinin niteliğine pedagojik, görsel ve estetik dil ölçütlerine göre karar verebiliriz. Küçük Prens, Alis Harikalar Diyarında, Momo gibi kanonik metinlerle, türün hormonlu edebiyat örneği Harry Potter’ı aynı kefeye koymak doğru olmaz. Çeyrek yüzyıl içinde bizde yazılan fantastik anlatı örnekleri de az sayılmaz. Çocuk edebiyatımızda Cahit Zarifoğlu, Fatih Erdoğan, Nazlı Eray, Mevlâna İdris Zengin, Aslı Der, Aşkın Güngör, Miyase Sertbarut’u fantastik anlatı yazarlarımız arasında anabiliriz.


Martıcık ile Tilki
Mustafa Ruhi Şirin
Nar Yayınları

Çocuk edebiyatında korku ve şiddet unsurlarının çokça yer aldığı görüşüne katılıyor musunuz? Çocuk kitabında korku ve şiddet nasıl ve ne ölçüde yer almalıdır?

Çocuk edebiyatına yansıyan şiddeti ölçecek bir ölçek yok henüz. Çocuk edebiyatı bağlamında zihinsel saldırı şiddet için anahtar bir kavramdır. Erken çocukluktan başlayarak sözel, görsel veya yazılı türlerde çocuğun gelişimini olumsuz yönde etkileyen ve zihinsel saldırıya neden olan şiddetin hiçbir türü onaylanamaz. Sonuçları hakkında deneyimi olmayan çocuğa şiddeti benimsetici bir anlatı da onaylanamaz… Şiddet ve korku insanoğlunun çağlar boyu iç içe olduğu bir gerçeklik olduğuna göre, edebiyat ve çocuk edebiyatına yansıması nasıl olmalı? Şiddet, günlük hayatta olduğu kadar mı çocuk edebiyatına yansımalı? Çocuğu örselememesi, şiddet ve korku davranışını özendirmemesi kaydıyla, şiddet de korku da çocuk edebiyat anlatılarına yansıyabilir. Bunun için çocuk kitabının pedagojik, görsel ve estetik kabul işlevi ölçütlerinin belirleyici olduğunu düşünüyorum.


Horozlu Çocuk
Mustafa Ruhi Şirin
Nar Yayınları

Çocukluğun maruz kaldığı küresel kuşatmaya karşı çocuk edebiyatçısının duruşunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Beş yıllık aralıklarla güncellenen popüler çocuk kültürü dünya çocuklarının maması durumuna geldi. Bilişim teknolojileri ve medyanın çocuğun dünyasında aile ve okuldan daha etkili olduğu bir dünya çocuk gereğiyle yaşıyoruz. Çocuk kültürünü yansıtan bu araçları modern dünyanın dijital dadıları olarak adlandırıyorum. Bu dijital dadılar sözde evrensel çocuk kültürü taşıyıcılar rolünü yerine getirerek dünyamızı uygarlaştırıyorlar(!)… Popüler çocuk kültürü treninin en renkli vagonu çocuk edebiyatı ürünlerinden oluşuyor ve bu vagonda medeniyet dünyamızdan ilaç olsun birkaç örnek bile yok. Sorunuzun daha iyi anlaşılması için karşı bir soru sorabiliriz: Medeniyet dünyamızda dünya çocuklarıyla buluşacak nitelikte çocuk edebiyatçımız var mı? Ülke ölçekli tekil örneklerin var olduğunu düşünüyorum. Özellikle de çocuk kitabı çizerlerimiz arasında sınırları çoktan aşması gereken sanatçılardan haberdarız. Dünya çocukları Fazıl Hüsnü Dağlarca’dan habersizse, bunun sorumlusu Dağlarca mı? Ülkemiz çocuk edebiyatı bileşenleri mi?… 1990 sonrası oluşan birikime rağmen ne Türkiye ne de medeniyet coğrafyamız çocuk edebiyatı çemberiyle dünyaya açılmaya hazır değil. Son yıllarda TEDA Projesi’nin desteklediği ve çevirisi yapılan çocuk kitapları bu konuda yeterince fikir veriyor. Çevrilen kitaplar okunmadığı gibi çeviri kontrol sistemi kurulamadığı için verilen desteklere yazık oluyor.


Keloğlan’ın Sevinci
Mustafa Ruhi Şirin
Nar Yayınları

“Masal Atlası” kitabınız 1998’de yayımlandığında masalların geri döneceği bir dönemin yakın olacağını savunmuştunuz. Aradan geçen zaman içinde masal anlatıcı geleneği yeniden başladı mı?

Otuz yıl önce masal anlatıcıların geri döneceği bir dünya öngörüsünde bulunmuştum ve yanıldım. Anlatılan masal çağı kapandı, izlenen ve okunan masal çağı evresine geçildi. Az da olsa masal anlatıcılarının varlığından haberdar olsak da sonuç budur. Çocuklar yeni masal anlatıcılara teslim oldular. Masallar çizgi filmlere dönüştürüldü, sahnede-perdede-ekranda ete-kemiğe büründüler. Buna rağmen dünyada en çok basılan çocuk kitabı türünün masal kitaplarından oluşması da ilginç bir sonuçtur… Türkiye’de satışta olan masal kitaplarının yüzde sekseni ise çeviri kitaplarından oluşuyor. Geleneksel masal geleneğimizi yeni bir edebiyata dönüştüremediğimiz gibi masallarımızı çocuk dil dizgesine ve çocuk gerçekliğine göre yeniden yazamadık.


Kırk Birinci Gün – Keloğlan Masalları
Mustafa Ruhi Şirin
Nar Yayınları

Çocuk edebiyatı geleneğimizde unutulmuş, ihmal edilmiş, bugün hatırlanması gereken isimler ve eserler var mı?

Tanzimat döneminden bu yana çocuk edebiyatı yolculuğuna dâhil birçok isimden söz edebiliriz. Henüz Türk Çocuk Edebiyatı Tarihi yazılamadığı için, dönemlerinde ilgiyle okunmuş çocuk edebiyatçılarının çoğunun unutulduğu söylenebilir. Yaşadığı dönemde ihmal edilen ve küçümsenen, buna karşın şimdiye kadar kitapları çocuklarca en çok okunan yazarımız Kemalettin Tuğcu’dur. İbrahim Alâettin Gövsa, Ali Ulvi Elöve, Cahit Uçuk, Mümtaz Zeki Taşkın, Mehmet Seyda, Necati Zekeriya unutulanlar arasında ilk akla gelen çocuk edebiyatçılarımızdır. Masal edebiyatçılarımız arasında Oğuz Tansel, Eflâtun Cem Güney, Tahir Alangu, Naki Tezel’i de sayabiliriz. Bu unutmanın bir nedeni bu yazarların çocuk edebiyatı tutumuyla ilgiliyse diğer neden Türkiye’de çocuk edebiyatı geleneğinin henüz oluşmamış olmasıdır.


Kuş Ağacı
Mustafa Ruhi Şirin
Nar Yayınları

Türkiye’de çocuk edebiyatı yayıncılığının ve çocuk edebiyatı dergiciliğinin geleceği var mı?

Çocuk yayınları içinde çocuk edebiyatı yayıncılığı yeni yeni oluşmaya başlamış bir gelenek. Her çocuk kitabı yayımlayan yayınevi çocuk edebiyatı yayıncısı değil. 1970’lerden bu yana çocuk edebiyatı örneği yayınlayan çoğu yayınevi kapanmış. 1980 sonrası kurulan yayınevleri arasında az da olsa iyi örnekler var, fakat çocuk nüfusumuza göre bu yayınevlerinin çok az ve yetersiz olduklarını söylemeye bile gerek yok… Çocuk edebiyatı dergiciliği de çocuk yayıncılığı, çocuk edebiyatı yayıncılığı ayırımında olduğu gibi çocuk dergiciliğinden çok farklı bir yayın türü. Kırmızı Fare, Mavikuş, Ebe Sobe ve iki yıldır yayınını sürdüren BeyazBulut çocuk edebiyatı dergileri dışında yayınlanmış çocuk edebiyatı dergisi hatırlamıyorum. Bu dört dergi dışında çocuk edebiyatı kültürü araştırmaları için ilk örnek ise Fatih Erdoğan’ın yayınladığı Binbir Kitap Çocuk Edebiyatı Araştırmaları Dergisi’dir. Okul öncesi, çocuk ve gençlik kitapları gazetesi İyi Kitap ise yedinci yılında. Çocukla ilgili her nitelikli çalışmanın geleneğini oluşturması kaydıyla geleceği vardır… Türkiye’de haftalık, on beş günlük ve aylık çocuk ve ilk gençlik çağına yönelik dergilerin gazete bayisi ve kitapçı vitrinlerine bakıldığında bu yayınların da popüler çocuk kültürü dergi vagonu içinde yer aldığı kolayca anlaşılır. Kaçının Türkçe, kaçının İngilizce adı olduğunun farkında olmak bile yeterli. 

Arka Kapak dergisi 4. sayı