Müren Beykan

Çocuk ve gençlik kitapları yayımlayan, çocuklara olduğu kadar yetişkinlere de çocuk edebiyatını sevdiren Günışığı Kitaplığı’nın ilk günkü heyecanını, yirmi yıldır sürdürüyoruz. Yayınevimizin editörlüğünü ben üstlenmiş olsam da, pek çok ayrıntıda yayın kurulumla ortaklaşmaya dayalı bir çalışma yürütüyorum. Editör ne iş yapar, epeydir bu köşede anlatıldı; evet, hemen hepsi işimiz, yalnızca bir iki ekim var: Yazarla işin en başında, fikirler onun zihninin büyülü dehlizlerinde dolaşmaya başladığında bir araya geliyor, dosyanın kurgusu oluşurken de, yazmanın çeşitli aşamalarında da görüş alışverişi yapıyoruz. Yaratıcı bir yazarın çocuk ve gençlik kitaplarındaki yolculuğu, zaman zaman editör desteğine, bir tür omuz perisine ihtiyaç duyabilir. O zaman, “çocuğa görelik”in inceliklerini yazarın kulağına fısıldarsınız ve gerisi ona kalır; metnin büyüsü yazarın başarısıdır.

Çocuk kitaplarında, desenleme de söz konusu olduğundan, hem yazarla dosyanın oluşumunda çalışmak, hem de kitabın nasıl desenleneceğini hayal etmek gerekir. Zevkli, renkli ve epeyce fazla ayrıntılı bir süreçtir. Çeviri kitaplarımızdaysa, yabancı kültür öğelerinin bizim çocuk okurumuzla ne oranda ve nasıl buluşabileceğine karar vermek başlı başına iştir; deneyim gerektirir. Yayınevimizin yirmi yıl içinde süzülmüş kararlarını, kabullerini çeviri metinde uygulamak ve kitabı akıcı, güzel bir Türkçe’yle sonlandırmak da editörün görevidir.

Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı bu yıl “felsefe” temasıyla kapılarını açtığı için, editörlük tezgâhında, felsefesi yoğun çocuk kitaplarına daha da ağırlık verdik. Müge İplikçi’nin, maden kazaları, zeytinliklerin yok edilmesi gibi acı konuları umut dolu bir pencereden aktaran Dondurmam Tılsım’ı okurlarıyla buluştu bile. Behçet Çelik ilk çocuk romanı Çantasızlar Kampı’nda mahalle kültürünü, kentsel dönüşümü, bir grup çocuğun gözünden, yalın bir dille anlattı. Bu kitaplarla benzersiz bir üçlü oluşturan, Karin Karakaşlı’nın Konaktakiler’i ise, toplumsal tarihimiz içinde kısacık bir yolculuk. Hepsi de, çoluk çocuk okunabilecek kitaplar.

Çağımızın düşünür sanatçılarından Behiç Ak’ın, modern insanın çıkmazlarını mizahla sergilediği yeni çocuk romanı Çatıdaki Gezegen, içimizdeki Don Kişotlar’a gerçek bir sürpriz sunuyor. Tamamı resimli bir kitap da, editörlük fırınından taze taze çıktı. Farklı yaş gruplarına seslenebilen İrem Uşar, uyku üzerine bir masal anlattı. Merve Atılgan’ın desenleriyle canlanan Uykusunu Arayan Çocuk, düşle gerçeğin sınırlarında dolaşıyor. Bu özgün çalışmanın yanı sıra, çocuklar için yazıp resimlediği kitaplarla ünlü sanatçı Rocio Bonilla’nın rengârenk eseri Öpücük Ne Renktir? de çok ses getirdi.

Çeviri kitaplarımız da tezgâhta son biçimini aldı. Hepsi de yazarlarının Türkçedeki ilk kitapları: Amerikalı Kathryn Erskine’in meslek seçimi baskısını mizahi bir dille eleştirdiği Festival Mühendisi; İtalyan Chiara Lossani’nin, ergenlikle birlikte ailede değişen dengeleri mizahi bir dille işlediği Ailede Grev Var ve karikatürleriyle de tanınan, Fransız Pierre Elie Ferrier’nin, yalnızlık çeken bir çocuğun saçındaki bitlerle kurduğu fantastik arkadaşlığı anlattığı Bitlerimi Geri Verin!.

Bu yıl ayrıca gençlere yirminci yılımız dolayısıyla bir armağanımız da vardı; hep hayalini kurduğumuz bir külliyat. Hazırlığı üç yıla yayılan şiir seçkimiz, Gece Uçuşları sonunda 53 şairin 159 şiiriyle sonlandı. Çağdaş edebiyatımızın gözbebeği elli üç şairden üçer şiirin yer aldığı bu cildin şairlerini, seçki çalışmalarıyla tanınan İshak Reyna belirledi.

15 yaşın üstündeki tüm edebiyatseverler için, “Ben de varım!” sloganıyla yola çıkardığımız gençlik markamız ON8 de sürpriz isimleri kucakladı. Sibel Oral’ın Beni Beklerken’ini, Neslihan Acu’nun Z Yalnızlığı izledi. İspanyol yazar Jordi Sierra i Fabra’nın Oysa Aşk’ı da raflarda. Ufukta da bir Neslihan Önderoğlu romanı var!

Yeni yayın döneminde, Köprü Kitaplar’da Çiğdem Sezer’i ağırlayacağız. Sevgi Saygı’nın çocuklara dört kitaplık bir sürprizi, Necati Güngör ustadan yeni öyküler ve daha neler neler… 

Arka Kapak dergisi 15. sayı