İskender Gümüş

Bir Doğu toplumu prototipi olarak Arap ülkeleri, içinde bulundukları coğrafya ve inşa etmiş oldukları medeniyetin kendine has özellikleri nedeniyle insanlık tarihinde önemli bir mevki işgal etmenin yanında kültürel çeşitliliği ve zenginliği bünyesinde barındırıyor.

Ancak, bu denli kültürel çeşitliliği ve zenginliği bünyesinde barındıran Arap medeniyetinde “devlet” bir sorunsal olarak ortaya çıkmaktadır. Öte yandan, Arap ülkelerinde devlet-toplum ilişkisinin göstermiş olduğu süreklilik olgusunun Batı’da gelişen modern devletin reflekslerinden farklılık arz ettiği bir gerçektir. Zira, modernlik doğası gereği geleneksel sistemin yıkılarak yerine yeni bir hayatın inşasını getirmesi nedeniyle Arap ve Müslüman dünyası için bir krizi doğurmuştur.

Tunuslu hukukçu Ali Mezghani “Tamamlanmamış Devlet: Arap Ülkelerinde Hukuk Sorunu” adlı eserinde Arap ülkelerindeki hukuk anlayışı üzerinden devletlerin modernleşmelerini inceliyor. Temel olarak iki kısımdan oluşan çalışmanın birinci kısmı değişim ve süreklilik bağlamında modernliği ve Arap ülkelerinin modernlikle ilişkisinin tarihsel mirasını hukuk ve din temasında ele alıyor. Çalışmanın ikinci kısmı ise Arap ülkelerinde devlet sorunsalı üzerinden hukuk devletinin varlığını sorguluyor.


Tamamlanmamış Devlet Arap Ülkelerinde Hukuk Sorunu
Ali Mezghani
İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları

Mezghani, Arap ülkelerinin demokratikleşme sorununu hukukla ilişkilendirerek bu ülkelerin demokratikleşmesini engelleyen bir hukuk sorununun varlığına işaret ediyor. Bu durum aynı zamanda Arap ülkelerinin modern devlete geçiş süreçlerinin tamamlanmadığının bir göstergesi olarak ifade ediliyor. Arap toplumlarının kapalı bir alana -kendi alanlarına- kapanarak geçmişe tutunduklarını, bakışlarını kendilerine değil geçmişlerini meydana getiren şeye, yani miras aldıkları bütüne çevirdiklerini iddia eden Mezghani, bu durumu göğe tutunmuş olan Arap toplumlarının yeryüzüne inmeyi reddetmesi olarak nitelendiriyor.

Arap ülkelerinin tarih boyunca kendi güç ve imkânları çerçevesinde toplumsal sorunları çözme becerileri bir mutabakat sonucu gerçekleşmediğinden, toplum karşılaştığı sorunlara devlet aracılığıyla bir çözüm üretiyor. Dolayısıyla, Arap ülkelerinde devlet mekanizması toplum üstü bir mahiyet kazanarak siyasi ve askeri ilişkiler çerçevesinde şekillenen güçlü ve otoriter bir devlet yapısına zemin hazırlıyor.

Tamamlanmamış Devlet, İslam dininin fıkıh okullarından farklı ülkelerde şer’i hukuk sistemlerinin oluşumuna kadar pek çok sistemin devlet ve toplumsal hayat üzerindeki etkilerini araştıran ve bu yapıların günümüze nasıl uzandığının ele alan bir eser. Mezghani, modern devletin temel öğelerinden olan hukuki yapı gelişmedikçe, Arap ülkeleri devletlerinin modernleşme süreçlerinin sekteye uğrayacağını iddia ediyor. Dolayısıyla, Mezghani’ye göre Arap ülkelerinin, dini temellerini, devletin ve toplumun temel belirleyicisi olarak korumaya devam etmeleri, modern anlamda tamamlanmamış devletlerin varlığını korumasına neden oluyor. Mezghani, bu nedenle devletler olarak teşekkül eden Arap toplumlarının, modernliğin gerektirdiği temel kopmaları gerçekleştirmek, yani geçmişi tarihe geri vermek, kurumları birbirlerinden ayırmak ve akla dayanmak zorunda olduklarını söylüyor.

Arap hareketlenmeleri ve sonrasında gelişen süreci de Arap ülkelerindeki devlet ve hukuk sorunuyla ilişkilendiren Mezghani bu durumu Tunus örneği üzerinden analiz ediyor. Mezghani’ye göre Tunus devrimi ne bir burjuva, ne bir işçi devrimi ve ne de ideolojik unsurları olan ve karizmatik bir lider öncülüğünde gerçekleşen bir devrimdir. Bu yüzden Tunus devrimini iktidarın doğrudan ele geçirilmesi olarak görmüyor.

Tamamlanmamış Devlet, Arap ülkelerinde hukukun tesisi ve felsefi arka planına yönelik önemli bilgiler içeriyor ve Arap hareketlenmeleri sonucunda tekrar canlanan bir tartışmanın fitilini de ateşliyor: Arap ülkelerindeki dine dayalı geleneksel yapı hukukun önünde bir engel mi? 

Arka Kapak dergisi 5. sayı