Ankara Sinema Derneği’nin T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği 20’nci Gezici Festival, 28 Kasım’da Ankara’da başlayan yolculuğunu tamamladı. Ankara, Eskişehir ve Sinop’ta gerçekleşen gösterimler oldukça coşkulu geçti. Festival, dört şehirde toplam 15 bin 573 seyirciye ulaştı. Kastamonu Üniversitesi Medya ve İletişim Topluluğu’nun daveti üzerine son anda festival programına Kastamonu da dahil oldu. 28 Kasım – 8 Aralık tarihleri arasında, dünya ve Türkiye sinemasının seçkin örneklerini izleme fırsatı yakalayan sinemaseverler, yönetmen ve oyuncuların katılımıyla gerçekleşen galaların yanı sıra söyleşilere ve atölye çalışmalarına da katılma imkanı buldu.

Rahmi Koç Müzesi Divan Çengelhan’daki açılış kokteyli ile Ankara’dan yola çıkan festival 20’nci yılını, Ruhi Bey’de düzenlenen Baba Zula konseriyle kutladı. Geceye, elçilik temsilcileri ve festival dostlarının yanı sıra Kars Eski Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu da katıldı. Ankara gösterimleri devam ederken Eskişehir izleyicisiyle buluşan festivalin açılışı, Toz Ruhu filmiyle yapıldı. Filmin yönetmeni Nesimi Yetik, senaristi ve yapımcısı Betül Esener ile başrol oyuncusu Tansu Biçer, Eskişehirlilerle buluştu. Tunç Şahin’in Karışık Kaset filmiyle başlayan Sinop açılışında izdiham yaşandı. Açılış filmi öncesinde, Derya Durmaz’ın yazıp yönettiği kısa film Ziazan da gösterildi. Zeki Demirkubuz, Tayfun Pirselimoğlu, Erol Mintaş, Nesimi Yetik gibi yönetmenlerin yanı sıra oyuncular Derya Alabora, Ercan Kesal, Tülin Özen, Derya Durmaz ile senarist-yapımcı Betül Esener ve Tuncel Kurtiz’in eşi Menend Kurtiz, Gezici Festival’i Sinop’ta yalnız bırakmadı.

Gezici Festival Kastamonu’dan geçti
Gezici Festival 20’nci yılında bir ilki gerçekleştirerek, dönüş yolunda, Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ersoy Soydan’ın davetini geri çevirmeyerek Kastamonu’ya uğradı. Kastamonu Üniversitesi Medya ve İletişim Topluluğu’nun ev sahipliği yaptığı gösterimlerde, Tayfun Pirselimoğlu’nun Ben O Değilim ve Murat Düzgünoğlu’nun Neden Tarkovski Olamıyorum? filmleri öğrencilerle buluştu. Gösterimin ardından, yönetmen Pirselimoğlu ve Düzgünoğlu öğrencilerin sorularını yanıtladı.

Murathan Mungan ve Canan büyük ilgi gördü
Yazar Murathan Mungan’ın seçkisi, ‘Gerçeğe Açılan Üç Kapı’ bölümünde festival izleyicisiyle buluştu. Yazarın, Ankara’da yapılan söyleşisi yoğun bir katılımla gerçekleşti. Mungan, söyleşinin ilk bölümünde; Cinayeti Gördüm, Konuşma ve Rashomon filmlerini neden tercih ettiğini, seçimlerinin altında yatan kişisel ve güncel sebepleri aktardı. Yazar, ikinci bölümde ise bu üç film arasında kurduğu bağlantılardan ve tematik ortaklıklardan söz etti. Güncel sanat alanının önemli isimlerinden CANAN’ın, “Yalvarırım Bana Aşktan Söz Etme” adlı sergisi ve “Uyandıran Masallar: CANAN” bölümünde yer alan video çalışmaları da başkent izleyicisiyle buluştu. Akademisyen Tuğba Taş’ın moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide ise çalışmalarında kişisel hikayelerden yola çıktığını belirten CANAN, sergisinin hikayesini de anlattı: “İnternette ‘Kadersizler Triosu’ isimli bir makaleye rastladım. 1970’lerdeki seks filmleri furyasında yer alan kadınlar hakkındaydı. Mine Mutlu’nun kanserden öldüğünden, Feri Cansel’in nişanlısı tarafından öldürüldüğünden ve Seher Şeniz’in bir intihar mektubu bırakarak intihar ettiğinden bahsediyordu. ‘Kadersizler Triosu’ tanımlaması beni çok rahatsız etti ve bu kişisel hikayeden yola çıkarak, bu kadınların hayat hikayesi üzerine bir söz söyleme ihtiyacı hissettim.”

Osmanlı filmleri günyüzüne çıktı
Festivalin özel bölümlerinden ‘Osmanlı’dan Manzaralar’ ise Osmanlı topraklarında, farklı sinemacılar tarafından çekilen, arşivlerdeki filmleri başkentlilerle buluşturdu. Amsterdam’daki Eye Film Institute’tan küratör Elif Rongen Kaynakçı’nın derlediği ve canlı müzik eşliğinde gösterilen filmlere izleyicinin ilgisi büyük oldu. Filmleri gün yüzüne çıkaran ekipten Kaynakçı ve İstanbul Şehir Üniversitesi’nden Nezih Erdoğan da gösterimler sırasında izleyicilere bilgi verdi. Gösterimde, Osmanlı’nın son yıllarına ve savaş dönemlerine ait görüntüleri seyretme imkanı bulan seyirciler, İstanbul ve İzmir’e dair turist rehberi niteliğindeki manzara görüntülerini de beğeniyle izledi. Sinemaseverler, Gezici Festival ve EYE Film Institute işbirliğiyle Ankara Üniversitesi ATK Sanat Evi Salonu’nda gerçekleşen ‘Arşiv Görüntüleri Okuma Atölyesi’ne de katılma imkanı buldu.

Çocuklar unutlmadı
Her yıl çocuklara yönelik canlandırma atölyesi düzenleyen Gezici Festival, bu yıl Ankara Altındağ Belediyesi Yıldıztepe Gençlik Merkezi’nde, Mert Aslan ve Burak Kaleli tarafından yürütülen bir atölye gerçekleştirdi. Çocuklar, beş günlük çalışma sonucunda bir animasyon filmi üretmenin mutluluğunu yaşadı. Bu yıl Kore’den seçilen çocuk filmleri de küçük izleyicileriyle buluştu.

Film ekipleri izleyicilerle buluştu
Neden Tarkovski Olamıyorum? filminin yönetmeni Murat Düzgünoğlu; Ankara, Eskişehir ve Kastamonu’da seyircilerle buluştu. Filmin sanat yönetmeni ve yapımcısı Osman Özcan ile oyuncuları Vuslat Saraçoğlu ve Tansu Biçer de Eskişehir’de izleyicilerle bir araya geldi. Gösterimlerin ardından izleyicilerin sorularını yanıtlayan Düzgünoğlu, “Gezici Festival’in kendisine eski İstanbul Sinema Günleri’ni hatırlattığını ve bu ruhu çok değerli bulduğunu söyledi. Yönetmen olmaya sinema günleriyle karar verdiğini ifade eden Düzgünoğlu, “Gezici Festival’de de o ruhu hissettim” dedi. Sanat filmleri çekmek isteyen bir yönetmenin trajikomik hikayesinin anlatıldığı filmin Eskişehir gösterimi, özellikle iletişim fakültesinde okuyan yönetmen adaylarının ilgisini çekti.

Ben O Değilim’in yönetmeni Tayfun Pirselimoğlu ve başrol oyuncusu Ercan Kesal, Ankara ve Sinop’ta festivale eşlik etti. Pirselimoğlu, Kastamonu Üniversitesi öğrencileriyle de bir araya geldi. Gezici Festival’in gediklilerinden biri olduğunu ifade eden Pirselimoğlu, “Festival gezdikçe ben de geziyorum. Kendimi festivalin bir parçası hissediyorum, en keyifle katıldığım festivallerden biri” diye konuştu. Ben O Değilim’in senaryosunun bugüne kadar okuduğu en iyi senaryolardan biri olduğunu söyleyen Kesal ise Gezici Festival’in çok kıymetli bir iş yaptığını vurguladı.

Toz Ruhu filminin yönetmeni Nesimi Yetik ile yapımcısı Betül Esener; Ankara, Eskişehir ve Sinop’ta izleyicilerle bir araya geldi. Filmin başrol oyuncusu Tansu Biçer ise Eskişehirlilerle buluştu. 2006’da 12’nci Gezici Festival’de başlayan hikayesini anlatan Yetik, “Kısa filmim Annem Sinema Öğreniyor, kısa film seçkisindeydi ve izleyici ödülü almıştı. Sekiz yıl sonra, festivalin 20’nci yılına uzun filmimle konuk oldum. Bu beni çok mutlu etti” dedi. Esener de; “Son dönemde yaşanan baskılar ortada. Sinemadan ve sanat yapmaktan vazgeçmemek gerekiyor. Seyirciyle festivaller aracılığıyla buluşabiliyoruz. Vizyon olanağımız çok kısıtlı, çok az salon bulabiliyoruz. Festivaller olmasa birçok şehre gidemeyecek, seyirciyle buluşamayacağız. Gezici Festival sayesinde, Ankara, Eskişehir ve Sinoplu izleyicilerle buluştuk. Seyirciyle bire bir ilişki kurmak çok güzel” diye konuştu.

Festival kapsamında seyircisiyle buluşan Balık filminin yönetmeni Derviş Zaim, Ankaralıların sorularını yanıtladı. Gezici Festival’in, özellikle sistemleşme, kurumlaşma bağlamında sorunların yaşandığı bir ülkede, 20 sene gibi uzun bir zamandır var olduğunun altını çizen Zaim, “Bu konudaki çabalar için herkese teşekkür etmek lazım, iyi ki varlar. Burada olmaktan dolayı çok mutluyum” diye konuştu.

Annemin Şarkısı filminin yönetmeni Erol Mintaş, Sinop’ta Gezici Festival ile birlikteydi. Filmin başrol oyuncusu Feyyaz Duman ise festivalin Ankara ve Eskişehir gösterimlerine katıldı. Gezici Festival’in kendisi için çok kıymetli olduğunu söyleyen Erol Mintaş, “Başladığından beri sürekli, ilgiyle takip ettiğim ve önemsediğim bir festival. Filmimin, festivalde gösteriliyor ve şehir şehir geziyor olması bana büyük mutluluk veriyor. Filmi, hem Sinop’ta hem de Karadeniz’de gösterime sokmayı çok istiyorduk ama sinema bulamamıştık. Filmin, festival vesilesiyle ulaşamadığımız şehirlerde gösteriliyor olması benim için heyecan verici” dedi.

Uzun yıllar Gezici Festival’e yol arkadaşlığı yapan Tuncel Kurtiz de yönettiği belgesel E5 Ölüm Yolu (1978) ile festival izleyicisiyle buluştu. Kurtiz’in eşi Menend Kurtiz de Gezici Festival’i 20’nci yılında yalnız bırakmadı. Ankara ve Sinop’ta festivale eşlik eden Kurtiz, ilgiyle izlenen belgesel için şunları söyledi: “Bu filmi çekmek için biri Noel’de, biri de yaz tatilinde olmak üzere Berlin’den İstanbul’a, hatta ikinci seferinde Tuncel ile son 10 yıldır yaşadığımız Kaz Dağları’na kadar bir yolculuk yapmışlar otomobille. Şimdi seyrettiğimde, o gün için ileri bulduğum, görüntü ve teknik olarak çok başarılı bir iş ortaya çıkardıklarını düşünüyorum.”