Nihal Yormaz

Bilinmezi, görünmezi, tekinsizi Türk fantastik ve bilimkurgu edebiyatının içine müthiş bir ustalıkla yedirmeyi başaran Sadık Yemni’nin yeni romanı Nazarzede Kliniği raflardaki yerini alır almaz meraklısının gönlünü çelmeyi de başarmış gibi duruyor. Roman hakkında da Yemni hakkında da söylenecek epeyce şey var açıkçası. Postmodern bir zamanın öyküsünü, Kadir karakteri üzerinden işleyen bu roman için söyleyeceklerimize bir an evvel başlamakta fayda var o yüzden.

“Postmodern realiteyle zamandan azade hakikatin amansız mücadelesi. Bugünlerin öyküsü.”

Kitabın arka yüzünde yazan bu sözler tam tamına kitabın bir özeti aslında. Neden mi?  Zamanın bomboş bir nesnelliğe dönüştürüldüğü günümüz şartlarında her şeyin ama her şeyin anlamının madde olduğunu varsayarsak, içi bomboş bir zamanın çarkında debelenip durduğumuz hakikatiyle yüzleşmek zorunda kalıyoruz da o yüzden. Başkahramanımız Kadir kendini tamamen kazanmaya endekslemiş, işi başından aşkın bir reklamcı.

Kadir’in sahte bir ışıltının içinde, tuzaklarla ve geçici mutluluklarla dolu yaşantısı birdenbire bir felaketle kararı verince macera başlıyor. İşte yazarımızın derin felsefi çözümlemeleri de burada başlıyor. Roman ilerledikçe kendini başarmaya mecbur hisseden Kadir’i yavaşlamanın ne demek olduğunun unutulduğu günümüz şartlarında hızın esiri olmuş bir şekilde, bu esaretin sebeplerini Faust-vari bir edayla sorgularken buluyoruz birden. Öyle ki her şeyin en iyisinin, en güzelinin, en temiz, en harika ve en paha biçilmez olanının anlam verilemez bir şekilde en hızlı olanın eline geçtiği bir dünya düzeninin sorgulanışına sahne olan romanın sayfalarında bazen bir bilimkurgu romanı okuduğunuzu unutabiliyorsunuz.

Nazarzede
Kliniği Sadık Yemni
Erdem Yayınları

Roman, her türlü manevi değerin unutulduğu, ahir zaman diyebileceğimiz ve tam olarak içinde yaşadığımız şu günlerin en acı gerçeklerini birer birer yüzümüze vuruyor. Bu yüzden geçmişi unutup sürekli geleceğe kilitlenen, bunu yaparken geçmişinde değer verdiği herkesi de bir çalı süpürgesiyle silip atan sığ, yoz, dejenere yeni nesil insancıkları da kibarca,  felsefenin değneğini kullanarak yerden yere vuran yazarın kalemine hayran kalacağınız satırlara hazır olun.

Sadık Yemni, bu romanında iyiyi, kötüyü, güzeli, çirkini, doğruyu, yanlışı, sevgiyi, nefreti ve hakkı yeniden değerlendirme zemini hazırlamış. Yemni’nin akıp geçen zaman içinde içsel yolculuğunun haritasında ilerlerken, devrin girdaplarında kaybolmamak adına gardınızı almanızda fayda var. Varlığına inandığınız ancak bir türlü elle dokunup gözle göremediğiniz Hızır’la sizi buluşturabilecek bu kitap, belki de aşkla ilgili önyargılarınızı yıkmak için gelmiştir. Amacı ne olursa olsun okunmak için sizi beklediği kesin.