İlker Aslan

Gündem Edebiyat, edebiyatın gündemini tutmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyen Hasan Öztürk’ün; Kitabın Dilinden Anlamak (1998), Yazının İzi (2010), Aynadaki Rüya (2013), Kurmaca ve Gerçeklik (2014) ve Kendine Bakan Edebiyat’tan (2016) sonra, “yayıncılıkta ben de varım” diyen çiçeği burnunda yayınevi Önce Kitap tarafından piyasaya sürülen son kitabı. Yazar son kitabında da deneme ve eleştiri yazılarından oluşan bir derlemeyi okura sunuyor.


Gündem Edebiyat
Hasan Öztürk
Önce Kitap

Önceki kitaplarındakilere oranla görece daha kısa yazıların da olduğu Gündem Edebiyat’ta, kısalığına ters orantılı bir şekilde yine niteliği yüksek çalışmalar yer alıyor.

Kitap, belli bir sistematik içerisinde temel olarak dört ana bölüme ayrılmış. Birinci bölüm “Çerçeve” başlığını taşıyor ve edebiyatı genel hatlarıyla tartışmaya açan yazılardan oluşuyor. Edebiyat nedir, işlevi nelerdir ve dahası edebiyat ne işimize yarar gibi soruları okura sordurtan bu bölüm, aynı zamanda okur için bir ısınma turu; kitabın bir girişi mahiyetinde de okunabilir. “Öykü, Roman ve Tiyatro” başlığını taşıyan ikinci bölümde ise Öztürk’ün yaptığı; başlıkta zikredilen türler odağında, farklı yazarların eserlerini mercek altına alarak incelemek olmuş. Bu bölümün kapısı Sait Faik ile açılıyor ve Aziz Nesin, Oğuz Atay, Orhan Pamuk, Barış Bıçakçı gibi isimlerin metinleri inceleniyor. Artık edebiyatımızın klasiklerinden sayılabilecek isimlerin yanında, güncel edebiyatımızın önemli isimlerini de gündeme getirmekten geri durmuyor Öztürk. Bu anlamda yelpazesinin bir hayli geniş olduğu söylenebilir.

“Kitaplar İçin” başlığının uygun görüldüğü üçüncü bölümde ise ikinci bölümde bahsi geçen türlere ek olarak farklı türlerdeki edebi metinlere de değiniliyor. Edebi mülakattan anılara, denemelerden gazete yazılarına değin farklı türdeki metinler üzerine kaleme alınmış yazılar yine Hasan Öztürk’ün titiz incelemeleri ışığında okura ulaşıyor. Özellikle bu bölümde bahsi geçen edebi mülakat türünde Ruşen Eşref Ünaydın imzasını taşıyan “Diyorlar ki”; gazeteci yazar Mehmed Kemal’in anılar, söyleşiler, denemelerden oluşan metni “Acılı Kuşak”; Refik Halid Karay’ın gazete yazılarından oluşan “Edebiyatı Öldüren Rejim”; 1949’da Akşam gazetesi için dönemin önemli edebiyatçılarıyla yapılmış anket cevaplarının toplamından oluşan “Muharrir Neden Yetişmiyor?” gibi metinler üzerine kaleme alınan yazılar, Hasan Öztürk’ün edebiyatın arkeolojik kazısını yaptığının da bir göstergesi. Öyle ki görünür olan metinler bir yana, edebiyat tarihinde nispeten arka planda kalmış; kıymeti bilinmeyen nitelikli eserlere de kitap içerisinde yer vererek okurun dikkatini çekmeyi başarıyor yazar. Son bölüm ise “Varlığı Yazı Olanlar” başlığını taşıyor ve bu bölümde Öztürk, Sabahattin Ali, Onat Kutlar, Puşkin, George Orwell, Kavafis, Turgut Uyar gibi Türk ve dünya edebiyatının önemli isimlerine farklı yönleriyle dikkat çekiyor.

Hasan Öztürk’ün kalemi edebiyatın her bir noktasına dokunuyor. Yüzeysel okumalar yerine, yan okumalarla desteklenmiş; dipnotlarında dahi önemli ayrıntıların bulunduğu metinler çıkarıyor ortaya. Böylece okur, sadece Öztürk’ün metinlerini okumakla kalmıyor aynı zamanda farklı okumaların da kapısını aralıyor. Hasan Öztürk’ün, bu kitabı da dahil, herhangi bir kitabını elinize aldığınızda yanınıza mutlaka bir de not defteri ve kalem almanız gerekecek. Çünkü onun yazıları, farklı yazarlara referanslar içeren; kendisinden önce söylenmiş sözleri görmezden gelmeyen ve ele aldığı konular bağlamında farklı metinlere de dikkat çeken önemli yazılar. Öztürk, yazının sadece yazarla ilgili olmadığının da farkında. “Yaşamak, etrafımızdaki şeylerin şuuruna erdikçe bir dua olacaksa bu duaya âmin demeyi birlikte öğrenmemiz gerekmez mi?” diye soran Öztürk’ün edebiyat anlayışında yazı da yaşamaya benzer bir anlam taşıyor belli ki. Tıpkı yaşamak duasına birlikte âmin demek gerektiği gibi, yazıya da yazar-okur birlikteliği ışığında bakılmalı. Hasan Öztürk, yazarak ilk adımı atıyor. Gerisi daha derini görmek isteyen okura kalmış. 

Arka Kapak dergisi 33. sayı