İhsan Sönmez
Dünyada hangi kitapçıya giderseniz gidin, eh bazı ihtisas kitapçılarını hariç tutabiliriz, mutlaka karşılacağınızdan emin olacağınız kitaplar vardır. Onların arasında, efendim çizimlerle süslenmişi, ciltlisi, küçük boyu, büyük boyu, üç boyutlusu, müziklisi, ve daha nelisi nelisi olan kitaplar yok mu… İşte onlar, hiç büyümeyen kitapların ta kendileri.
Esasen, çoğunlukla büyükler için yazılmış olsalar da çocuk kitapları arasında kendisine daha bir yer bulan, bir çoğumuzun hayatını kökünden etkileyen kitaplar bunlar. Kim tavşan deliğine düşmeyi hayal etmedi? Kim kara balığın peşinden yeni dünyalara gitmeyi düşlemedi? Kim, bu sayının da dosya konusu olan, Küçük Prens ile tanışmayı kurmadı kafasında?
Evet, bazen bu kitaplar kapitalizmin dişlilerine kurban gidip ürünleştirilmedi değil, ama hâlâ bir umut, bizlere fısıldayıp duruyorlar. Başka bir dünya bittabi mümkün! Büyüklerin masallar diyarına buyurun efendim… Kapı açık. Hava tam okumalık.
Yürekdede ile Padişah
Cahit Zarifoğlu
Beyan Yayıncılık
Belki dünyanın her yerindeki kitapçılarda yok ama Cahit Zarifoğlu’ndan Yürekdede ile Padişah bu listede yer almayı sonuna kadar hak ediyor. Hepimiz bekledik ki Yürekdede padişahtan neler neler istesin ama çadırın batmayan direği işin sırrı olmasın mı?
Seksen Günde Devri Alem
Jules Verne
Pınar Güzelyürek
İthaki Yayınları
Karlı bir günde New York’a gelirlerdi, ama o New York o New York değildi. Fillerle, balonlarla fersah fersah giderlerdi. Acaba Yüzüklerin Efendisi 1-2-3 izler gibi bir Jules Verne yeniden okuması mı yapmalı tüm kitapları için? Bence tam zamanı.
Küçük Kara Balık
Samed Behrengi
Çev. Milad Salmani
Nar Yayınları
Doğudan harika bir hikâye. Çizgi filmi var mı hatırlamıyorum, ama hayalimde kıvrıla kıvrıla yüzerek yeni limanlara gittiğimi anımsıyorum. Kayıp Balık Nemo’nun hikâyesi nerden esinlendi dersiniz?
Beyaz Diş
Jack London
Çev. Ayşe Belma Dehni
Ayrıntı Yayınları
Müthiş bir roman. Hayvanların, canavarların (evet, Frankestein!) ve daha bilumum yaratığın insanları anlamaya çalışması, zihinlerinden geçenleri duymak, şaşırmak… Muhteşem.
Burnun uzaması bir tarafa, bir oyuncağın bir çocuğa dönüşmek istemesi çok güzel bir detay değil mi? Keşke biraz daha uzun olsa dediğim kitaplardan…
Neden dört kişi oldukları bir yana, Ekşi Sözlük’te başlığı bile var, her genç ergene “Fransız keçi sakal bırakıp tayt giysem nasıl olur?” sorusu sordurmuş harika romandır.
Alice Harikalar Diyarında
Lewis Carroll
Antik Yayınları
Filmlerini izlemedim, o başka hikâye. Bence hayal etmek daha güzel. Hikâyeyi zaten biliyorsunuz. Demliğe benden selam…
Bonus: Büyüklere masallar kapsamında Mevlana İdris’in kitaplarından en az birini hatmedip, uyuyamadığınız kış gecelerinde hatırlayıp, içinizi ısıtabilirsiniz efendim.