Romantik şarkılarıyla milyonların sevgisini kazanmasının yanı sıra duru ve güçlü sesi, başarılı sahne performansı ve aranjör kimliğiyle “şarkıcılığı” yeni bir seviyeye taşıyan Mustafa Ceceli, şimdi de Belçika asıllı Kanadalı diva Lara Fabian’le kaydettiği single albümün heyecanını yaşıyor. Geçtiğimiz günlerde Türkiye Müzik Ödülleri’nde aldığı En İyi Albüm ve En İyi Erkek Sanatçı ödülleriyle adından söz ettiren Ceceli, sonbaharda “Kalpten” isimli yeni albüm çalışmasıyla sevenleriyle buluşmaya hazırlanıyor. 5 Ağustos 2014’te piyasaya sürülen single albümde, Ceceli ilk kez İngilizce bir şarkı seslendirerek yeni ufuklara hazır olduğunun da sinyalini verdi.

Kendisiyle hem bu single hem de çıkacak yeni albümü üzerine bir söyleşi yaptık.

Söyleşi: Yasemin Tahir

Böyle bir düet yapma fikri nasıl doğdu?
Lara Fabian’ın çalıştığı entertainment firması Odacity, ünlü sanatçının Türkiye’de gerçekleştirmek istediği düet projesi için bizimle irtibata geçti. Ses rengi ve tarz olarak birbirimize çok yakışacağımız kanaatindeydiler. Ve nitekim, iki ses ve iki ruhun bütünleştiği ender şarkılardan birisi oldu. Böylesine olağanüstü sese sahip bir dünya starıyla yan yana şarkı söylemek, bir Türk solist olarak, benim için bir onurdur.

Bize bu single albümden biraz bahseder misiniz?
Bu albüm benim için ilklerle dolu bir albüm oldu. Hayatımda ilk defa İngilizce bir şarkı seslendirdim mesela. Şarkının orijinali olan “Make Me Yours Tonight”, Amerikalı bir söz beste ekibine ait. Türkçe sözlerini ise “Al Götür Beni” ismiyle Sezen Aksu kaleme aldı. Orijinal versiyonun aranjmanını kendim yaptım. Akustik versiyon ise kardeşim Sinan Ceceli’nin ellerinden çıktı.

Benzer projelerin devamı gelecek mi?
İnşallah diyelim. Bu proje, dünya müzik pazarına açılan ilk kapı. Başarılı olması halinde, yeni kapılar açılacaktır diye tahmin ediyorum. Umut ediyorum ki nice sanatçılar nice güzel projelerle ülkemiz adına güzel şeyler başarırlar.

Sonbaharda çıkacak yeni albümünüzün konsepti ve sound’u hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Albüm denen şeyin peş peşe dizilmiş şarkılardan ibaret olmadığına inanıyorum. Üslup ve dil yalnızca şarkı sözleri için değil, müzikal tını ve temalar için de geçerlidir. Yaptığım ilk solo albümden bu yana albümlerimin belirli bir konsepti, hikayesi ve dili olmasına özen gösteriyorum. Örneğin ilk albümümün müzikal teması akustik, sözleriyse daha pozitif ve yapıcıydı. Melodik olarak hüznü barındırmasına, hikayesi itibariyle ayrılığı anlatmasına rağmen içinde hep umut taşıyan sözler olsun istedim. Tıpkı Sezen Aksu’ya ait dizelerin “Bir nasihat gibi bu sancılı hasret” cümlesinin yanı sıra “Bekle, hiç pes eder miyiz?” cümlesini de içermesi gibi. Özetle, bu albümün konseptinin “pozitif” ve “yapıcı” olduğunu söyleyebiliriz. Yeni albümde sound olarak diğer iki albüme nazaran bazı değişiklikler var. “Hastalıkta Sağlıkta” şarkısının yer aldığı “Mustafa Ceceli” albümünde ve “Es” albümünde daha akustik ve belki biraz daha karmaşık denebilecek bir orkestrasyon varken, bu albümde biraz daha minimalist şeyler de duyacak, daha elektronik altyapılarla karşılaşacaksınız. Ancak alıştığınız, bildiğiniz ve sevdiğiniz Mustafa Ceceli tarzından fazla uzak olmadığını da göreceksiniz.

Albümde kaç şarkı olacak?
Şu ana kadar yirmi şarkıya ulaştık. Elbette bir seçim süreci olacak. Bu şarkılardan bazılarını ikinci bir albüm için ayırmamız da mümkün.

Bu albümde kimlerle çalıştınız? Sözleri veya bestesi size ait bir şarkı dinleyecek miyiz?
Albümde henüz benim sözüm veya bestem yok. Bugüne kadar seslendirdiğim 30 küsür şarkının hiçbirinin sözü veya bestesi bana ait değil. Bir bakıma, bunun rahatlığını yaşıyorum diyebilirim. Zira aslında tamamıyla benim şarkılarımdan oluşan bir albüm çıkmış olsa belki farklı hissiyatlar da barındırabilirdim, ancak farklı bir beyinden doğan duyguları adeta kendi duygularımmış gibi yaşayabilmek, o kişinin muhteşemliğini hissetmeme de vesile oluyor. Seslendirdiğim şarkıları adeta kendim yazmış, kendim bestelemişim gibi hissediyorum. Yeni albümde kimler var? İlk günden beri şarkılarını seslendirmekten gurur duyduğum, albümlerimin olmazsa olmazı haline gelen ve daima başımın tacı olacak olan Sezen Aksu, bu albüme de çok güzel iki şarkısı ve şarkı sözleriyle güzellik katıyor. Ayrıca eski dostum Mithat Can Özer’in; “Sevgilim” ve “Eksik” şarkılarının söz yazarı ve bestecisi Ravi İncigöz’ün; Cüneyt Tek’in; ve “Dünyanın Bütün Sabahları” ve “Zillerime Basıp Kaçıyor” şarkılarından tanıdığımız söz yazarı ve besteci Eflatun’un birer şarkısını da seslendiriyorum. Bunların yanı sıra, ilk kez benim seslendiriyor olmamın ötesinde şarkıları Türkiye müzik piyasasında ilk defa yayınlanan söz yazarı ve besteci dostlarımız da var. Albümdeki aranjmanları şu ana kadar kardeşim Sinan Ceceli’yle birlikte yaptık. Ayrıca Erdem Kınay’ın bir beste ve aranjmanı da olacak.

Bu albümün sizin için önemi nedir ve bundan sonra sizi nasıl bir yolculuk bekliyor?
Kanaatimce, bir sanatçının kariyerindeki en zor albüm, ikinci albüm. Onu izleyen üçüncü albüm ise, müzikal rotanın ne tarafa doğru kayacağını gösterir. Bundan sonra alıştığımız, bildiğimiz sanatçıyı mı dinlemeye devam edeceğiz, yoksa bambaşka, yepyeni birisini mi göreceğiz? Bence insanların alıştığı gibi kalmak da, bambaşka bir halde ortaya çıkmak da riskli. Bu yüzden, orta yolu bulmanın önemli olduğuna inanıyorum. Şahsen, yüzünü daima yeni ve modern olana çeviren bir insanım. Albüm sound’larında ve seçtiğim enstrümanlarda da buna dikkat ederim. Ancak bu topraklarda büyümüş, bu toprakların müziğiyle beslenen bir insan olarak, damarlarımda akan kan bu genetik mirasın izlerini taşıyor. Hepimizi etkileyen melodik tınılardan etkileniyorum. Ses rengimin içerisinde de kendiliğinden oluşan bir takım nağmeler var; bunlar için özel bir çalışma yapmıyorum. Bu sebeplerle, şarkılarımda daima doğu-batı sentezi yapmışımdır. Bu albümde de bunların izlerini görmeye devam edeceksiniz. Şu anda, özellikle Lara Fabian’la yaptığımız düetten sonra, işin farklı bir yöne doğru ilerlediğine tanık olmaktayız. Bu sıradışı tecrübe, üzerinde çalıştığımız üçüncü albümün bile bazı temellerinin yerinden oynamasına, albümü yeniden ele almamıza vesile oldu. İnanıyorum ki üçüncü albüm, sadece Mustafa Ceceli’yi bilip dinleyen ve sevenlerin değil, gerçek anlamda Türkçe müzik seven insanların severek dinleyecekleri bir albüm olacak.

Al Götür Beni / Make Me Yours Tonight – Lara Fabian / Mustafa Ceceli
Doğan Müzik