Taner Afşar

Yıl 1900’lerin henüz başı. Dünya siyasetinde kimin eli kimin cebinde belli değil. Hızla büyük bir savaşa doğru gidiliyor. Büyük bir karmaşanın ortasında denge bulalım derken dengeler iyiden iyiye bozuluyor tabii bu durumdan nasibini Osmanlı’da ziyadesiyle alıyor. Yalnız önceki zamanlara göre değişen bir şey vardır devletler artık bu yeni yüzyılın başında farklı çok farklı işlerin içerisine giriyordu. Dünya kazanını kaynatan, insanların kaderlerini karıştıran kurumlar ve kurumlara bağlı kişiler. Özellikle devletler, kendi çıkarlarını gözetmek, başkalarının niyetlerini öğrenmek, gerektiğinde olayların gidişatını kendi lehlerine çevirmek adına gizemli, varlığıyla yokluğu birbirine karışan, kolaylıkla sırra kadem basacak kurumlar oluşturmuşlardı: İstihbarat Teşkilatları bizde ki adı “Hafiye Teşkilatı”

Panoptik Bela, Kadir Danış’ın okuyucularına sunduğu “Bir Osmanlı dedektifinin fevkalade maceraları”dır. Eserde; Osmanlı Devletinin aleyhine çalışan, gerçek ile hayal arasında sıkışıp kalmış cinler, periler, cadılar ve daha nice mahlûkatın cirit attığı İstanbul sokaklarında korkusuz ancak bir o kadar da ilginç bir dedektifi takip edeceğiz; Yıldırım Agah! Hiçbir dedektif bu kadar korku salmamıştı bu kadar da sevilmemişti. İç dünyasında çocuksu dış dünyada ise bir cengaver!

Tür olarak polisiye-istihbarat olarak belirleyebileceğimiz kitap, merkezine suçluları ve suçu almış. Osmanlı devletini yıkmaya çalışan örgütlere, devletlere karşı mücadeleyi konu alan kitapta akla hayale gelmeyen çok ilginç olaylar yaşanırken her seferinde bu puslu havayı dağıtması içindedektifimizin yardımına ihtiyaç duyulur. Tabii düğüm üfleyerek çözülür mü? Özel maharetleri, cesareti, farklı kişiliği dedektifimizin ismini tüm şehre duyurmuştu bile. İsmi zalimlerin kalbine korku mazlumlarınkine ise umut katar olmuştu.

Polisiye edebiyat için cinayet veya herhangi bir suç bahanedir, asıl olan, zincirleme olarak devam eden olaylar zinciridir. Suçun işlenişi bu kadar sıradan, suçluların yakalanması da basit olan dünya düzeninde esrarengiz olaylara rastlamak pek mümkün olamamaktadır. Çağından beklenmeyecek teknolojik silahlar, girift ilişkiler ve esrarengiz varlıkların yirminci yüzyılın başlarında geçmesi kitabı ilginç kılan bir özellik. Eseri polisiye edebiyatın genel geçer eserlerinden ayıran bir diğer özelliği ise yer yer nüktedan bir dile hâkim olmasıdır. Muhtemelen çok ciddi ve soğuk insanların yer alacağı polisiye kurguda lakaytlık seviyesine geçmeyen nüktedanlık kullanılması esere sıcak bir hava katmış. Yazar olayların geçtiği zamanın dilini günümüze çok iyi yansıtmış. Anlaşılmama riski çok yüksek olan eski Türkçe ifadelerini özenli bir işçilikle olay kurgusu içinde eriterek hem biz okuyucuları olayların geçtiği dönemden koparmamış hem de eserine farklı bir üslup kazandırmıştır.

Tüm kurguların arka planına yerleştirilmiş sosyal mesajlar da okuyucunun dikkatine sunulmuş, yazar mesaj verme kaygısını fazla tekrarlamadan yer yer ortaya koyarak metni kurgu merkezinden uzaklaştırmamış. Ancak vermek isteği mesajı da vermekten geri durmamıştır. (sf.57:Zaten yetimleri asla küçümsememek gerekli; zira vaktiyle bir yetim örtündüğü yorganın altından çıkıp dünyayı değiştirmiştir.)

Kitapta ayrıca dikkati çeken bir diğer husus kurgu ilerlerken mekân olarak seçilen yerlerin gerçeğine uygun olarak aktarılmasıdır. Mekânların gerçekliğiyle anlatılması; bilenlerin gözünde canlandırılabilmesi ya da hiç bilmeyenlere tahmin etme imkânı verilmesi, kurguya karşı hissedilen aidiyet duygusunu artırıyor. Yazar detaylı anlatım kullanarak olayların gidişatını kare kare okuyucuya sunmayı seçmiş. Böylece gerilimli bir üslup ortaya çıkmış. Tüm bu detaylar eserin hızlı okunmasına katkı sunmuş doğrusu kitabı okurken IMDP notu 9.0 olan gerilim aksiyon türünden bir dizi izler gibiydim. Akıcı, hayretlik uyandıran sonraki bölümde ne olacak dedirten cinsten.

Polisiye, tarih, bilim kurgu temalarının iç içe geçtiği “Panoptik Bela” edebiyatımıza sunulmuş çok farklı ve bir okadar da zevkli bir eser. Suç merkezli sunulan kitapların, filmlerin ve dizilerin olabildiğince arttığı bu dönemde polisiye ruhundan taviz vermeden farklı bir kurgu ile hazırlanmış bir hikâye sizleri bekliyor.

Kitap_11070951

Panoptik Bela
Kadir Daniş
Timaş Yayınları

Bu yazı Arka Kapak dergisinin 9.sayısında yayınlanmıştır.