Beyza Mutlu

“Son yıllarda yıkılmaya başlasa da, davranış ve disiplin kazandırmada ülkemizde hâlâ ödül ve ceza metodu fazlasıyla uygulanmakta. Fakat bu yöntem anlık olarak sorunları halletse de, ileride başka sorunlara ve çocukla ebeveyn bağının zayıflamasına sebep olabiliyor.Ödül-ceza ile kazandırılan davranış içselleştirilmemekle birlikte, sorunu da kökten çözmüyor, sadece bir süreliğine üstünü kapatıyor. Oyuncaklarını toplamayan üç yaşındaki bir çocuğu ceza ile tehdit etmek ya da ödül vaat etmekle, “Hadi müzik bitene kadar hepsini toplayalım.” demek bir olabilir mi?”

Yeni bir bebekle birlikte, eve yıllarca sürecek olan oyunlar da girer. Böylece, çoğu ebeveyn bebek sahibi olduktan sonra çocuklarıyla iletişim kurarken oyunlar oynar. Günlük sorunları aşmaya çalışırken de oyun iyi bir çözümdür. Yemek yedirirken kaşıktaki lokmanın uçak olması, kıyafet giydirirken uydurulan hikâyeler, diş fırçalarken canlandırılan minik tiyatrolar bunlara en basit örneklerdendir. Çoğu zaman da işe yarar. Peki, ebeveynler tüm bunları bilinçli olarak ve tedavi niyetiyle mi yapar? Aslında hayır. Hatta çoğunun böyle bir şeyden haberi bile yoktur. İşte Aletha J. Solter’a ait Oyun Oynama Sanatı isimli eser bize oyunla neleri aşabileceğimizi anlatıyor.


Oyun Oynama Sanatı
Anne Babalar İçin Oyun Becerileri
Aletha Solter
Doğan Kitap

Anne-babalar, çocuklu yaşamın oyunla kolaylaştığını yaşayarak görürler. Çünkü oyun, çocuk için bir oyalanma değil; bir iletişim şekli ve yetişkinlerin kariyer yapması kadar ciddi bir iştir. Onlar için oyun hayattır. Oynadıkları oyunlara duygularını, kaygılarını, korkularını, mutluluklarını katarlar. Peki ya oyunla aynı zamanda saldırganlık, öfke, tuvalet eğitimi, kardeş kıskançlığı, davranış bozuklukları, travmaları çözme şansımız varsa? Solter’a göre bir çocuğun sağlıklı bir şekilde yetişmesi, kaygıdan uzak, sosyal ve iletişim becerileri güçlü bir birey olması; ihtiyaçlarının karşılanarak annesiyle güvenli bağ kurmasına bağlı. Yapılan araştırmalarda annesiyle bağ kuramamış çocuklarda kaygı ve davranış bozukluklarına daha fazla rastlanıyor. Solter da kitabında, buradan yola çıkarak “Bağlanma oyunları” dediği dokuz çeşit oyunu nerede, nasıl kullanmamız gerektiğini ayrıntılı bir dille anlatıyor. Birçok disiplin sorununun, ödül ve ceza olmadan eğlenceli oyunlarla çözülebileceğini savunuyor.

Kitabında bunlardan bahseden Solter’ a göre, her problem özeldir ve çözümleri de farklı olmalıdır. Ödül-ceza kolay yol, oyunlarla eğitim ise sabır isteyen bir yöntem. Ancak ömür boyu buna değiyor! Elbette sorun çözmenin tek yolu oyun değil. Solter ödül ve ceza vermeden çocuğu iş birliğine teşvik etmenin, sınır koymanın üç yolu olduğunu belirtiyor: açıklama yapmak, seçenek sunmak, yapılacak şeyi eğlenceli hale getirmek. Kendisi bu kitapta sorun çözmenin eğlenceli hale getirildiği seçeneği irdeliyor. Özellikle kahkahanın iyileştirici bir etkisi olduğunu, çocuk kahkaha attıkça kaygının, korkunun, sorunun geçeceğini belirtiyor. Solter’ a göre her olumsuz davranış, temelinde kaygı, korku, ilgisizlik gibi sebepler barındırıyor. Bunlar ortaya çıkartılıp, oyun seanslarıyla yok edilirse, davranış da ortadan kalkıyor. Böylelikle cezaya ve ödüle gerek kalmadan hem ebeveyn hem çocuk yıpranmadan sorunlar hallediliyor.

Öfke, çirkin ifadeler kullanma, yangın, korku, terör, boşanma, doğal afet, kardeşe hazırlık gibi ebeveynleri tedirgin eden birçok sıkıntıyı tek tek bağlanma oyunlarıyla aşmanın yöntemlerini anlatıyor. Ciddi travmalarda, çocuğun kaygıdan ve korkudan oyunlarla nasıl arınabileceğine dair örnekler veriyor. Örneğin saldırgan davranışlar sergileyen bir çocukla “gücün çocukta olduğu oyunlar (yastık savaşı yaparak sizi sürekli devirip kahkaha atması, yataktan ittiğinde abartılı şekilde düşmeniz gibi)” oynayarak çocuğun aslında içinde bulunduğu kaygı ve stresten kurtulup saldırganlıktan vazgeçeceğini anlatıyor. Ancak belirtmeden geçmemek gerekir ki; bu oyunların uzman desteği yerine geçmeyeceğini, ciddi sorunlarda mutlaka yardım alınması gerektiğini de vurguluyor.

Arka Kapak dergisi 25. sayı