Muhsin Topyıldız

Ados, Türkçe rap müziğin son dönemdeki öncü isimlerinden biri. Son albümü ‘Naperva’ ise bilinçaltına oynayan karanlık Ados tarzından uzak, canlı müziğe göz kırpan cinsten.

Biz underground müzik seven ve üreten rapçiler için bandrollü bir rap albümüne sahip olmanın mutluluğu her şeyden daha büyüktür. Ados yıllar süren underground rap macerasına sığdırdığı beş albüm ve yüzlerce düetin ardından ilk bandrollü albümü ‘Katarsis’i 2012’nin sonuna yaklaşırken çıkarmıştı. Karanlık ve sert altyapıların üzerine adeta öfke kustuğu albümle Türk rap tarihinde kendine hatırı sayılır bir sayfa açılması gerektiğini göstermişti.

Bir buçuk yılın ardından ikinci yasal albümü ‘Naperva’ ile tekrar ortaya çıkan Ados klasikleşmiş hiphop algısını değiştirmeye çalıştığını gösteriyor. Öfkesinden bir şey kaybetmese de canlı enstrümanları işin içine katarak ilk albümü ‘Katarsis’e oranla daha sakin altyapılar üzerine okuyor yazdıklarını. Bu noktada albümün tüm prodüksiyon işlerini ele alan Atiberk’in etkisini yok sayamayız. Tüm sakin altyapılara rağmen back vokallerde duyduğumuz haykırışlar ve bağırmalar albüme farklı bir hava katıyor.

Ados melodik çıkışlar ve değişik kelime oyunları -biz rapçiler buna ‘flow’ deriz- yapmak yerine kaleminin ucunu sivriltmeyi tercih eden rapçilerdendir. Stilini kaleminin gücüne dayandıran sanatçı insanın varoluşundan ölümüne kadar geçen süreyi ciddi anlamda kafaya takıp birçok şarkı yapmıştı bugüne dek. ‘Naperva’da da bundan vazgeçmesini beklemiyordu kendisini takip eden kemik kitlesi. Albümde hayatın gözle görülmez kalple hissedilir detaylarını yakalayabileceğiniz pek çok cümle bulunuyor. Doğası gereği pek çok şey anlatan rap şarkılarının içerisinde özel bir alaka ile dinlenilmesi gereken sınırlı sayıdaki albümden birine imza atıyor Ados. Zira şarkılar öyle kurgulanmış ki ipin ucunu bir kaçırırsanız en başa dönmek zorunda kalıyorsunuz.

Sözsüz bir enstrümantal ile açılan albüm ‘Ömrün hırsızları koynumuzda büyüdü’ cümlesiyle kendine kulak kestiren ‘Tramva’ şarkısı ile devam ediyor. Bir önceki albümü ‘Katarsis’in hit şarkısı ‘Kamber’e benzeyen bir bağlama şarkının sonuna doğru kedere boğuyor dinleyeni. Bir kaybediş öyküsü anlatan şarkı ‘Bir anlam için tükendi tüm benliğim, toparla beni’ diyerek tüm derdini anlatıyor. ‘Kalk’ta bir iç çatışma kelimelerle resmedilirken albüme adını veren ‘Naperva’da ‘Ölümün dizlerinde uyumuştum, hem de çeyrek asır’ diyerek hayatına dair ipuçları veriyor Ados.

‘Anlat ya da Sus’, ‘Bitmedi Kavgam’ ve ‘Yoruldum’ Atiberk’in nakaratlarıyla katılım gösterdiği şarkılar albümün melodik ihtiyacını fazlasıyla karşılıyor. ‘Naperva’nın sonlarına doğru ‘Gri’ Ados’un kendi ile mücadelesini anlatan bir diğer şarkı olarak göze çarpıyor. ‘Kendime mahçubum bir tek kendime yetmedim / Bitmedi mücadelem, bilmedim pes etmeyi’ diyerek tüm zorluğuna rağmen ayakta kalmaya niyetli bir adamın sırlarını ifşa ediyor Ados bu şarkıda. Albümün son sözlü şarkısı ‘Sırrım’ ise Ados’un ‘Naperva’ ile aynı zamanda yayımlanacak olan kitabının ismini taşıyor. ‘Sırrım’ şarkısını kitabı özetleyen bir arka kapak yazısı gibi düşünmek uygun olacaktır.

‘Naperva’nın düet listesinde Atiberk’in yanı sıra ‘Kalender’ ile Türkçe rapin önemli temsilcisi Saian Sakulta Salkım ve ‘Tuzak’ ile yeni neslin başarılı isimlerinden Hidra yer alıyor. Özellikle Saian Sakulta Salkım’ın ‘Kalender’ şarkısındaki alışılmadık stili ve şairane şarkı sözleri dikkat çekiyor. Albümün düetleri Ados’un kendi stiline çok uygun sanatçılarla çalışarak başarıyla atlattığı bir sınav olarak göze çarpıyor.

‘Naperva’ kah kederli kah çaresiz ama her daim öfkeli ve adı gibi pervasız bir albüm. Hayatla derdi olanın derin manalar çıkarabileceği, idrakin sınırlarına varabileceği bir albüm olacaktır muhakkak. Ados’un tekniği ise kurşun gibi, sıyırsa bile sersemletiyor.

Naperva – Ados
Ateş Müzik