Kültigin Kağan Akbulut

Meydan filmi 2011 yılı Ocak ayından 2013 Ağustos ayına kadarki süreçte Mısır’da yaşanan siyasi kalkışmayı merkeze Tahrir Meydanını koyarak ele alıyor. Filmin yönetmenliğini, MTV gibi popüler kanallar için ve bunun dışında çektiği bağımsız siyasal belgeselleriyle tanınan Mısır asıllı Jehane Noujaim yapıyor. Meydan 2013 yılındaki Sundance Film Festivali’nde Seyirci Ödülü ve Toronto Film Festivali’nde Halkın Seçimi Belgesel Ödülü aldı. 2014 yılı Oscar ödüllerinde de “En İyi Belgesel” dalında aday olarak ilgiyi üzerine daha da artırdı.

Meydan üç temel karakter üzerinden hikâyesini anlatıyor. Müslüman Kardeşler üyesi Magdy Ashour, yurt dışında doğup yaşadığı topraklara yerleşen oyuncu Khalid Abdalla ve filmin çoğunda peşinden gittiğimiz “sıradan vatandaş” tanımlamasına uyan genç Ahmed Hassan. Bu üç kişinin yanında ise kadın haklarını savunan Aida El Kashef, devrimin şarkıcısı olarak tanınan Ramy Essam gibi birçok karakter de filme dâhil oluyor. Meydanda devamlı birbiriyle iletişim halinde olan, fikirlerini tartışan bu karakterler filmin yapısını oluşturuyor.

Meydan Ahmed Hassan’ın çocukluğundan bu yana Hüsnü Mübarek iktidarını nasıl gördüğü ve neler yaşadığını anlatmasıyla başlıyor. Hassan’ın gözünden Tahrir Meydanındaki ilk eylemleri görüyoruz ve sonrasında korku duvarının aşılarak kitlesel bir hareketin başlamasını. Hassan’ın meydanda tanıştığı insanlar ve onlarla girdiği siyasi diyaloglara tanık oluyoruz. Müslüman Kardeşler üyesi Magdy Ashour ile hareketin ilk zamanlarında anlaşırken, Müslüman Kardeşler iktidarı alınca ayrışmaya düşüyorlar mesela. Filmdeki bütün karakterlerde ne yapılması gerektiği konusunda kafa karışıklığı var. Ordu iktidara gelir, Müslüman Kardeşlerle anlaşıp iktidarı Mursi’ye verir. Sonra Mursi iktidarına karşı tepkiler büyüyünce Ordu tekrar başa gelip iktidarı Sisi’ye verir. Bütün bu iktidar değişimleri konusunda bir Mısırlı şunu der: “Bir sınavda çok iyi bir kâğıt verip, kâğıdın üzerine ismini yazmayı unutan öğrenci gibiyiz.” Mısır halkı birleşip yıllar süren diktatörlüğü devirme konusunda başarıya ulaşmış, ancak bu sefer kimi iktidara getireceğini ve ülkenin nasıl yönetileceğini bulamamıştır. Kim iktidara gelmelidir ya da lider kim olmalıdır? Ne yapılması gerektiğini başka bir Mısırlı kısaca şöyle özetler: “Biz lider aramıyoruz. Çünkü Tahrir’de herkes bir lider. Biz vicdan arıyoruz.”

Meydan’ın Türkiye macerası da ülkenin kendi gündemi içine hemen oturdu. İlk olarak !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivalinde gösterilen, sonrasında vizyona giren film Gezi protestolarının durulduğu ve bir belgesel film beklentisinin üzerine geldi. Meydan’ı izleyen birçok kişi “Neden Gezi’nin de böyle bir filmi yok?” diye sordu.

Meydan’ın bu kadar başarılı olmasının nedeni yönetmenin olaylara müdahale etmeden, kişilerin olay anında anlattıklarını direkt olarak yansıtan gerçekçi tarzında yatıyor. Mısır gibi farklı siyasi aktörlerin, dinamiklerin ve geçmişin yaşandığı bir ülkede insanlara mikrofon uzatarak bir film yapmanın ve o filmden bütünsel bir anlam çıkarmanın ne derece zor olduğunu görmek gerek. Noujaim bu işin altından örnek alınası bir başarıyla kalkıyor. İşçi Filmleri Festivali’nde izlediğimiz Gezi filmlerinin birçoğunda bunun eksikliğini hissettik. Bu nedenle Türkiye’den belgeselcilerin de bu filmi dikkatle izlemesi ve incelemesi gerek.

Meydan “bir ulusun ayaklanmasını” Tahrir’e gelen bireylerin düşünceleri ve kişisel deneyimleri üzerinden ince ince işlenmiş bir örgü gibi birbirine bağlıyor ve Mısır siyasetine dair bir tablo ortaya çıkarıyor. Bu tablonun ilk dikkat çeken tarafı Mısır’ın güncel siyasetine dair bütünlüklü bir yapı sunması. Fakat bir diğer ve asıl dikkat edilmesi gereken tarafı da Meydan’a giden farklı siyasi kimliklerden birçok insanın süreç içinde ne dönüşümler geçirdiğini görmek. Meydan hem Mısır siyasetinin hem de Mısırlıların geçirdiği dönüşümü anlatıyor. Özetle Meydan, hem siyasi iktidar üzerine bir film hem de bireylerin iktidarla ilişkileri üzerine.

Yönetmen: Jehane Noujaim
Yapım yılı, 2013 – Mısır – ABD