Cüneyt Gönen

“Sokrates ile bir öğleden sonrası için sahip olduğum tüm teknolojiyi verebilirim.”
Steve Jobs

Terazinin bir tarafında “yenilikçi bir dahi, zanaatkâr bir mucit, devrimci bir lider,” diğer tarafında “merhametsiz bir mükemmeliyetçi, saplantılı bir zalim, katı bir kontrol delisi.” Hakkında çok şey söylenen, yazılan, çizilen; kendi içinde tezat nitelendirmeleri tek bir isimde toplayan Apple’ın kurucu ortağı Steve Jobs, şüphesiz ürünleriyle 21. yüzyıla iz bırakmış bilgisayar endüstrisinin öncülerinden biriydi. Onun eserlerinin sizi etkilemesi için onun ürünlerinin kullanıcısı veya taraftarı olmanız da gerekmiyor; çünkü onun tesiri olmasa teknoloji uygarlığının bugünkü biçimi ile var olmayacağını söylemek mübalağa sayılmayacaktır.

Tüm tartışmaların ötesinde Jobs’un kütüphanesine bir pencere açmak, kütüphanesinde yer alan kitapları derleyerek yakın plandan bakmak onun nelerden beslendiğini, dünya görüşünü nasıl şekillendirdiğini daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Zira kişinin kimliği ile ilgili olarak ayrıntılı ipuçları, zihnini dekore eden esin kaynakları hakkında önemli işaretler ve kişisel felsefesinin izini sürecek detaylı emareler o kişinin kütüphanesinde saklıdır. Bu kapsamda Jobs’un etkisi altında kaldığı kişi ve eserlere baktığımızda karşımıza çıkan ilk isim akıl hocası Sokrates ve öğrencisi Aristoteles ile Batı felsefesinin kurucularından olan Platon (Eflatun, MÖ 427 – MÖ 347)’dur. Eflatun, hem sanata hem de bilime yönelik çalışmalarından ötürü belki de Jobs’un tüm hayatı boyunca en çok etkilendiği ve sevdiği düşünürlerdendi. Bir diğer isim olan Dylan Thomas (1914 –1953) ise Jobs’un şiir dünyasını inşa etmiştir. 20. yüzyılın en etkili şairlerinden olan Thomas’ın kullandığı alışılmamış ve ezber bozan imgeleri ile dokuduğu şiirlerinden oldukça etkilenen Jobs’un favorisi ise “Do Not Go Gentle Into That Good Night” (Gitme O Güzel Geceye Usulca) şiiridir. Jobs’un kütüphanesinde yer alan diğer başucu kitaplarına göz atacak olursak göze çarpanlar şunlardır:

Kral Lear, William Shakespeare (1605): Klasikleri arasında Shakespeare’in büyük trajedileri ve konusunu tarihten alan kitaplar da vardı. İmparatorluğun üzerindeki kontrolünü yitirirsen nelerin ters gidebileceğini son derece etkileyici bir tasvirle anlatan bu klasik Daniel Smith’e (Jobs Gibi Düşünmek, NTV yayınları) göre her CEO tarafından okunması gereken eserlerden biridir.

Moby Dick, Herman Melville (1851): Amerikan edebiyatında insan ruhunun en müthiş incelemesi olan Moby Dick’in yazarının ve kitabının tutkulu bir hayranıydı. Gençken defalarca okuduğu bu simgesel kitabın başına buyruk başkahramanı Kaptan Ahab ile zihinsel bir bağ kurar, inatçı ve kararlı yapısını kendine yakın hisseder ve Melville’in “Taklitle başarı elde etmektense, özgün bir işte başarısızlığa uğramak daha iyidir,” sözünü kendine düstur edinirdi.

1984, George Orwell (1949): Job’un en favori kitapları arasında ilk sıralarda olan Orwell’ın bu kitabını işe aldığı kişilere de tavsiye etmiş ve aynı zamanda bilimkurgu niteliğindeki Apple’ın “1984” reklam filminde de bu distopyaya atıfta bulunarak ekibi ile birlikte “1984 neden 1984 gibi olmayacak?” sloganıyla Macintosh’u piyasaya sürmüştür.

Kozmik Bilinç: İnsan Zihninin Evriminin Bir İncelemesi, Richard Maurice Bucke (1901): Zen ile ilgili olarak kütüphanesinde yer alan bu kitap rehberliğinde “Kozmik Bilinç” konseptini keşfetmeye çalışmıştır. Erich Fromm, kitabın yazarı Bucke için “Bilinç yerine kozmik bilinç deyimini kullanmakla kişiliğin içinde bilincin kaplamış olduğu bir alan, bir yer değil de ayırdında olma işlevi daha iyi anlatılmış oluyor,” yorumunu yapmıştır.

Şimdi Burada Ol, Ram Dass (1971): Ruhanilik, meditasyon ve yoga konusundaki teorilerden oluşan bu kitap için Jobs “Fazlasıyla çarpıcı bir kitap. Beni ve birçok arkadaşımı dönüştürdüğünü söyleyebilirim,” itirafında bulunmuştur.

Mucidin İkilemi, Clayton M. Christensen (1997): Jobs derinden etkilendiği bu kitap hakkında “Dönüşümü gerçekleştirmemiz Clayton Christensen’ın ‘mucidin ikilemi’ dediği şey yüzünden önemli; yani bir şeyi icat eden insanlar onun ötesini görebilen en son kişiler olurlar genellikle ve biz kesinlikle geride kalmak istemiyoruz,” ifadelerini kullanmıştır.

Ruhsal Maddeciliğin İçinden Geçmek, Chogyam Trungpa (1973): Trungpa’nın benlik tahakkümünün ötesinde aydınlanmanın keşfi ile ruhsal olgunlaşma arasında nasıl bir bağlantı olduğunu açıklamaya çalıştığı bu kitap Jobs’un favorileri arasındaydı.

Bir Yoginin Otobiyografisi, Paramahansa Yogananda (1946): Hindistan doğumlu yazarın aralarında Mahatma Gandhi, Luther Burbank, Stigmatist Therese Neumann ve Rabindranath Tagore’un da olduğu Doğu ve Batı’nın ruhsal açıdan olağan dışı insanlarına yaptığı ziyaretlerini anlattığı kitabıyla Jobs’un ergen yaşlarda tanıştığı ve her yıl bir kere okuduğu söylenir.

Mukussuz Diyet Şifa Sistemi: Yiyerek Sağlığa Kavuşma Üzerine Kurulu Bilimsel Yöntem, Arnold Ehret (1922): Bu kitabı okuduktan sonra Jobs yeme alışkanlığında radikal bir değişime gitmiş; hatta bir hafta boyunca elma yiyerek oruç tuttuğu zamanlar da olmuştur.

Tüm Dünya Kataloğu, Stewart Brand (1968): Karşıkültür taraftarlarına “kendin yap, ekoloji, öz yeterlilik, holizm” gibi ekipmanları nasıl edinebilecekleri hususunda bilgiler sağlayan bu kitap için Jobs: “Neslimin kutsal kitaplarından biri,” ve “Google çıkmadan 35 yıl önce çıkmış, kağıda basılı Google gibi bir şey,” demiştir. Aynı zamanda Jobs’un en çok atıfta bulunulan konuşmalarından biri olan California Üniversitesi’ndeki konuşmasının ana fikrini bu kitabın “aç kal, budala kal” (stay hungry, stay foolish) mottosu üzerine bina etmiştir.

Diet for a Small Planet (Küçük Bir Gezegen İçin Beslenme Biçimi), Frances Moore Lappe (1971): Dengeli beslenme biçimi oluşturmaya çalışan bu kitabı Jobs okuduktan sonra et yememeye karar vermiş ve bununla da kalmayarak oruç tutma ve bünyesini arıtma gibi aşırı diyetlere de başlamıştır.

Zen Zihni, Yeni Başlayanın Zihni, Shunryu Suzuki (1970): Jobs’un meditasyon dersleri aldığı ve ruhani danışmanı olan Shunryu Suzuki’nin bu kitabı klasiklerden biri olarak görülür.

Jobs’un kütüphanesini incelediğimizde çıktığı içsel yolculukta ona rehberlik edecek, yol gösterecek eserleri ağırlıklı olarak görüyoruz. Özellikle bu kapsamda insanı zihinsel huzura erdirmeyi amaçlayan kuramlardan oluşan Zen Budizm’i ile yakından ilgilendiğini artık biliyoruz. Fakat not edilmelidir ki Batı’da bir yaşam tarzı olarak yaygınlaşmış ve benimsenmiş -fakat Uzakdoğu’daki Zen Budistleri ta- rafından yadsınan ve yadırganan- Zen Bilinci yaklaşımında merkeze bireyin kendisi konumlandırılmış; başkalarına karşı adalet, hoşgörü ve merhamet gibi değerler ihmal edilerek geleneksel Budist ahlakından koparılmıştır. Jobs’un en çok eleştirilen yönlerinden biri olan ve karakterinin ayrılmaz bir parçası olan diğer insanlara karşı hoşgörüsüz ve merhametsiz yaklaşımını bu bağlamda değerlendirmek ve bununla ilişkilendirmek yanlış olmayacaktır. Kütüphanesinin diğer kısmında ise sanata, estetiğe ve yeniliğe olan tutkusunu besleyen; evrende iz bırakma arzusunu körükleyen, dünya edebiyatında da önemli yere sahip “farklı düşünen” kalemlerden çıkmış eserlerin Jobs’un fikri dünyasını dizayn ettiği açıktır.

Bu yazı Arka Kapak dergisinin 13.sayısında yayınlanmıştır.