Cüneyt Gönen

Savaşta verilen ilk kayıp, gerçekti.

Aeschylus, M.Ö.525-M.Ö.456

Gecenin dipsiz karanlığında, en tatlı rüyaların kapılarının aralandığı anda uğursuz bir sesle uykusunun derinlerinden koparıldı Nyimak; henüz 5 yaşında. Çığlıkların silah seslerine karıştığı yangında kulaklarını oyan gürültü, gözlerini kırmızıya boyayan görüntü… Annesinin yalvarırcasına “Koş çabuk, ormana kaç, sakın durma!” haykırışı asılı havada ama kendisi hâlâ şokta. Rüya ile gerçek arasında, arafta mıydı yoksa? Koştu çelimsiz bacaklarıyla ormana doğru ne olduğunu anlamadan diyaframını patlatırcasına. Güvende olduğunu düşündüğü biran duraksadı ağaçların arasında, çevresine baktı; herkes can pazarında… Arkadaşı “Geride kalma, haydi koş!“ diye bağırıyordu. Sonra bir el silah sesi daha duydu ve teninde sıcaklık. Bir adım daha atamadan yere yığıldı kaldı; gece gözlerine doluyordu artık. Yüzünü göremediği birisi yerden kaldırdığı gibi kucağına aldı onu ve “Pes etme, benimle kal, yenilme!” diyordu. Yenilmek ve yenmek… Oyun muydu bu büyüklerin oynadığı, çocukların öldüğü yoksa?

32 yıl önce, Valentino Achak Deng acımasız ve kanlı iç savaşın yerinden ettiği 27.000’den fazla kayıp Sudanlı çocuktan sadece biriydi. Achak’ı diğer çocuklardan farklı kılan savaşın yarattığı post-tramvatik etkileri Dave Eggers’in kaleminden dünyaya duyurması; sadece rakamlardan ibaret ismini bilmediğimiz ve bilemeyeceğimiz binlerce masum savaş çocuğun sessiz çığlığı olmasıdır. Ne Nedir, Valentino Achak Deng’in biyografisinin yol haritasında kurgulanmış, iç savaşta kendi insanlarını öldüren militanlardan kaçmak için Güney Sudan’ın Marial Bai şehrinden ayrılıp Etiyopya çöllerine, oradan Kenya’ya, sonrasında da Kakuma’ya uzanan ve Amerika’da son bulan meşakkatli ve sancılı bir yolculuğun hikâyesidir.


Ne Nedir
Dave Eggers
Çevirmen: Algan Sezgintüredi
Siren Yayınları

İlk durak Etiyopya’nın mültecilere karşı deportasyon tutumu, Kakuma’da mültecilerin tehlikeden izole edildiklerini düşündükleri kamplara yardım yerine uçaklardan bombaların atılması; açlık, susuzluk ve hastalıkla birlikte Birleşmiş Milletler’in Etiyopya ve Kakuma’daki göstermelik hamiliğinin yeterli ve samimi olmadığı anlaşılır. Bu trajik olayların hemen ardında Kanada, A.B.D. ve Avustralya gibi ülkelere yerleştirilmeleri için çocuklar seçilmeye başlanır. Seçim ölçütü olarak mağdur, mazlum, masum ve çocuk olmak yeterli değildir; sağlıklı olanlar, gelecek vadedenler, işe yarayacaklar ayrılır. Achak artık yol ayrımındadır çünkü seçilenler arasında o da vardır. 11 Eylül saldırıları, geçiş sürecini zorlaştırsa da artık ABD’dedir Achak. Özgürlükler ülkesinde beklemediği önyargılarla karşılaşır, göğüs gerer, karakterini güçlendirecek acılar çeker.

Valentino Achak Deng, roman yayımlandıktan sonra Eggers ile birlikte Sudanlı çocuklara yardım etmeyi amaçlayan ve kitabın gelirleri ile fonlanan kendi adında bir vakıf kurar. Nyimak, Ümran, Aylan Kurdi ve nicesi Achak kadar şanslı değildi. Suriye’de 2 milyon savaş mağduru çocuk var, Yemen’de 500 bine yakın çocuk yaşam mücadelesi veriyor ve dünya çapında 30 milyon çocuğun savaş yüzünden evlerinden, köylerinden, yurtlarından koparıldığı tahmin ediliyor. Her türlü tehlikeden, tehditten uzak tutulması, korunması ve kollanması gereken oyun çağındaki bir çocuk, savaşın kustuğu dehşeti kendi gerçekliği dengeleyemez. Çaresizlik, korku ve tedirginlik; algı ve dikkat sorunları ile birlikte anılarının fay hatlarında derin çatlaklar bırakır. Halep’teki Ümran’ın yüzündeki kan insanlığın ellerine çoktan bulaştı.

Eggers tüm kitap boyunca Achak üzerinden diğer kayıp çocukların yalnızlık, korku, açlık ve hastalık ile birlikte hayatta kalma mücadelesini yoğun duygusal imgelerle vermektedir. Barack Obama, Khaled Hosseini ve önde gelen gazetelerin tavsiye listesinde olan bu kitap, tüm sübjektif yorumlardan uzak, savaşın çirkin diğer yüzünü göstererek okuyucuya küçük de olsa farkındalık katacaktır. Başka hayatların kâşifi olmak için savaş mağduru bir çocuğun anılarına doğru yola çıkmanın ve bir şeyler yapmanın tam vakti… 

Arka Kapak dergisi 16. sayı