İsa Karaaslan

Ne vakit Yahya Kemal’i hatırlasam, aklıma İstanbul’a en güzel şiirleri yazmış fakat İstanbul’da bir evi bile olmamış bir şair gelir. O, “eve” dönse de aslında hiç dönemeyen adam oldu belki de.

Eve Dönen Adam ve Bozgunda Fetih Rüyası isimli eserlerden sonra, Beşir Ayvazoğlu’nun büyük bir özveri ve titizlikle hazırlamış olduğu bu ansiklopedik biyografi, onun bir Yahya Kemal okuru olarak, şairle 30 küsur yıllık okur-yazar dostluğunun ürünü olarak hazırlandı.


Yahya Kemal: Eve Dönen Adam
Beşir Ayvazoğlu
Kapı Yayınları

Yahya Kemal hakkında “…dünya görüşümün, kültür ve düşünce dünyamın oluşmasında birinci derece rol oynamış bir şairdir.” diyen Ayvazoğlu, şiire onu taklit ederek başladığını söyler. Osmanlı tarihine, divan şiirine, eski musikiye onun kılavuzluğunda yöneldiğini belirtir. Gerçekten de öyledir, ünsiyet kurduğumuz yazarların, şairlerin hayata bakışından etkileniriz. Yahya Kemal’le böylesine bir yakınlık kurabilmiş olan Beşir Ayvazoğlu gibi usta bir kalemin tezgâhından çıkan bu eser, bizi Yahya Kemal’in sinematografik hayatına dahil ediyor. Bazı şairlerin, hayatlarının da şiirlerine dâhil olduğunu düşünmüşümdür hep. Ahmet Hamdi Tanpınar, Cahit Zarifoğlu, İsmet Özel ilk aklıma gelenler… Yahya Kemal de bu şairlerden. Ayvazoğlu’nun bu çalışmasını okuduğumuzda, bazı maddeler, bir film karesi gibi akıp gidiyor gözümüzün önünde. Türkçenin en büyük şairlerinden olan Yahya Kemal’in hayatına ve sanatına daha yakından tanıklık ediyoruz.

Neredeyse Yahya Kemal’in şiirlerinde geçen bütün kelimelerin peşine düşüyor Ayvazoğlu, Yahya Kemal’le dostluğundan esintiler taşıyan cümleleriyle. Kitabı, ansiklopedi soğukluğundan kurtararak, okuyucuyu yormadan, sıkmadan… Erenköyü’nde Bahar şiirinde yer alan “Çok kerre hayâlimizde cânan / Bir şi’ri hatırlatan kadındı.” Mısralarında geçen “cânan” ifadesini irdelerken Ayvazoğlu, Yahya Kemal’in hayatına dair güzel bir aşk hikâyesinin kapılarını aralıyor ve belki de diyorsunuz: “Yahya Kemal’in 1940 yılının bir ağustos gecesi Sirkeci Garı’ndan uğurladığı kadın da muhtemelen bu şiire konu olan kadındı.”

Alfabetik bir sıraya göre giden çalışmada her maddede o harfle başlayan Yahya Kemal mısraları, kitabın okuruna sunduğu güzel bir incelik. Kitap, bir Yahya Kemal kılavuzu niteliği taşımasının yanında Yahya Kemal’in şiirine ve hayatına dair en uç ayrıntılara dahi girerek şairin hayat görüşüne ve kültürel dünyasına, derinlemesine nüfuz etmemizi sağlayan bir kaynak. Kitabın önsözünde Ayvazoğlu, kitapta ele alınan maddelerin, kuru bir ansiklopedi maddesi olarak algılanmaması gerektiğini, her maddenin kendisi ve Yahya Kemal’in otuz küsur yıllık dostluğunun sıcaklığını taşıdığını ifade ediyor. Gerçekten de böyle. Yahya Kemal’in şiirlerindeki sadelikten gelen güzellik ve ihtişam Beşir Ayvazoğlu’nun bu ansiklopedik biyografi çalışmasındaki üslubuna da sirayet etmiş, Ayvazoğlu’nun kullandığı üslup, kitap bir ansiklopedi gibi dursa da, kitabı akıcı bir romanın sayfalarında geziniyormuşçasına zevk duyarak okumamızı sağlıyor.

“Üsküdar’ın dost ışıkları’nı Cihangir’den yahut Park Otel’deki odasının penceresinden seyreden” Yahya Kemal’in Daryush Shayegan’ın “yaralı bilinç” olarak ifade ettiği, bir taraftan tarihin dışına düşme bir taraftan köksüzleşme korkusunun yansımalarını, zihnindeki çatışmaları nasıl estetiğe dönüştürdüğünü, bu kitaptan öğreniyoruz. Güzel ve bitmesini hiç istemeyeceğimiz bir romanın sayfalarında geziniyormuş gibi… 

Arka Kapak dergisi 14. sayı