Röportaj: Gökçe Özder

Bilgi Üniversitesi’nde İletişim, Kingston Business School’da Pazarlama eğitimi aldıktan sonra kitaplar için çağdaş illüstratör olarak çalışmaya başlayan Merve Erbilgiç, eserlerinde deneysel çizim yöntemleri kullanarak bizleri alışılmadık dünyalar ve sıra dışı deneyimlerle karşılaştırıyor. Uluslararası düzeyde başarılar sağlamış bir illüstrasyon sanatçımız olan Erbilgiç, 2020 senesinde çağdaş illüstrasyon kültürüne destek olmak amacıyla, uluslararası bir iletişim platformu ve yalnızca resimli kitaplar üzerine bir yayınevi olan “Shhhbooks”u kurdu. Buradan basılacak ilk kitap olarak ise yetişkinlere yönelik bir illüstrasyon kitabı olan Gogol’ün Burun’unu seçti. Merve Erbilgiç ile yayıncılık serüveni, Shhhbooks, Gogol ve Türkiye’de illüstratörlük yapmak üzerine söyleştik.

2020’de kurduğun Shhhbooks için “çağdaş illüstrasyon kültürünü yaymak, sanatçı ve toplum etkileşimini sağlamak amacıyla kurulmuş bağımsız bir platform” diyorsun. Bize biraz daha detaylıca Shhhbooks’u kurma amacın ve sürecinden baheseder misin?

Shhhbooks uzmanlığı resimli kitaplar olan, sanatçı kuruluşu bir yayınevi. Bu yayınevinden basılacak kitaplar edebi dili kadar grafik dili de güçlü olan, koleksiyon değerindeki çağdaş illüstrasyon kitaplarına odaklanıyor. Şu anda çocuk-gençlik kitapları, şiir kitapları ve fantastik edebiyattan oluşan bir portföy oluşturma aşamasındayız. Burası aynı zamanda illüstratörlerin bir araya gelmeleri amacıyla kurulmuş uluslararası bir platform. Bu platform üzerinden illüstrasyon mesleği üzerine söyleşiler, konuşmalar, bilgi paylaşımları yapılıyor ve çağdaş illüstrasyon kültürüne daha yakından bakılıyor. Bugün dünyada illüstrasyon kitaplarının geldiği nokta nedir?  İllustrator bir gününü nasıl geçirir? İlham kaynakları nelerdir? Gibi sorularla bu mesleği daha yakından tanımaya çalışıyoruz. Ayrıca bu platform üzerinden bu sene yetişkinler için eğitimler de düzenlenmeye başlanacak. Çağdaş illüstrasyon kültürünün desteklenmesine ve bu yönde farkındalığın artmasına yardımcı olmak istiyorum. 

Burun
Yazan: Nikolay Gogol
Resimleyen: Merve Erbilgiç
Shhhbooks

Son yıllarda çocuk edebiyatının da ön planda olmasıyla “resimli kitap” dendiğinde çocuk kitabı, hatta ve hatta okul öncesi kitaplar anlaşılır oldu. Sense Shhhbooks’un ilk kitabı olarak yetişkinlere yönelik bir resimli kitap yayımlamayı seçtin. Türkiye ve dünyada yetişkinlere yönelik resimli kitaplar ilgi çekiyor mu? İlk kitap olarak Gogol’ün “Burun” hikâyesini yeniden çevirip resimli bir kitap halinde sunan Shhhbooks yetişkinlere yönelik resimli kitaplar noktasında üretmeye devam edecek mi? 

Buna devam etmeyi istiyorum. Çocuk ve yetişkin kitabı resimlemekle arada çok büyük bir fark görmüyorum. Bence çocuklar kitapta anlatılmak isteneni en etkili biçimde, hatta yetişkinlerden daha açık ve etkili halde alabiliyor. Böyle düşünen çizerlerin sayısı dünyada her geçen gün arttığı için uzun zamandır resimli kitaplar herkes için üretilmeye başlandı. Nitelikli bir resimli kitap “0-100 yaş aralığında” olarak gösteriliyor. Türkiye’de de uzun zamandır böyle bir hareketlenme olduğunu görüyoruz. Fakat Türkiye’deki  çizerlerin destek mekanizmalarının artırılması gerekli.

Gogol’ün bütün hikâyeleri birbirinden absürd, “Burun” ise belki de görselleştirmesi/somut olarak algılanması en zor olanı. Nabokov, Gogol’den bahsettiği bir yazısında onun burnu “komik, çıkıntılı, taşıyıcısına ait değilmiş gibi duran. gülünç denebilecek ölçüde eril bir şey” olarak algıladığını söyler. Sen bu hikâyeyi okuduğunda Burun karakterini ne şekilde görselleştireceğine nasıl karar verdin? Senin Burun’un nasıl?

Benim hayalimdeki Burun olabildiğince absürd, gerçeküstü, sarkastik ve düşündürücü bir karakterdi. Pala bıyıklarıyla Türk delikanlısını temsil ediyor. Kendi kökenime dair izler barındıran bir karakter yaratmak istedim. Böylelikle eserde farklı kültürlerin birlikteliğini yansıtmaya çalıştım. 

Çizimlerini birden çok teknik kullanarak ve elle yapıyorsun. Bir söyleşinde ise “Geleneksel yöntemler kullanarak çizmenin bıraktığı hissiyat çok güçlü ve sanatta her şeyden önemlisi, yaptığımız işi hissederek yapabilmek,” diyorsun.. Şu an dijitalde, elle yapılabilen neredeyse her teknik uygulanabiliyor. Söz konusu duyguyu kâğıda aktarmak olduğunda araçlar sahiden bu kadar etkili mi? 

Bilgisayar çok güçlü bir araç ve dijitalle çizim yapmaya başladığınız zaman size pek çok imkân sunuyor. Elle çizdiğinizde ortaya çıkan insani noktaları tamamen ortadan kaldırma ve çizimleri kusursuz hale getirme şansınız var. Bu durum bazen dezavantaj haline gelebiliyor benim için. Konuya daha özgün yaklaşmamı engelleyebiliyor. Geleneksel yöntemlerle çizmek bana her zaman için daha cesur ve anlamlı gelir. Dolayısıyla bu hassasiyeti kendi çizimlerimde de görmeyi kendimden bekliyorum. Bu aralar bilgisayarı genellikle projenin sonunda ve küçük şeyler için kullanıyorum. 

Yetişkinler için olsun, çocuklar için olsun fark etmez, sence bir resimli kitabın olmazsa olmaz özellikleri nelerdir?

Resimli kitaplar okura bir şey öğretme görevini üstlenmemeli. Metni, görselleri ve tasarımıyla birlikte bütünsel bir tasarım nesnesi olarak görülmeli. Sanatsal anlamda ruhumuzu doyurmalı, bizi etkisi altında bırakmalı ve keyif vermeli. Okuyucu bir resimli kitaba baktığı zaman, orada hem yazarın hem de çizerin dünyasının ortaklığına davet ediliyor. Bu aynı operada bir düet izliyormuşsunuz gibidir. Kitap aracılığıyla yaratılmış olan bu birliktelik, okuyucuyu da içine çeker ve okur ile eser arasında güçlü bir iletişim başlar. Daha önce deneyimlememiş olduğumuz dünyalar ile baş başa kalırız ve bu deneyimin kendisi bizi dönüştürür. Böylelikle daha nitelikli kitaplarla karşılaşmış oluyoruz.

Daha önce iki sene İtalya’da sanat eğitimi aldın. Shhhbooks’un internet sitesi için yaptığın içeriklere baktığımızda da sadece Türkiye’yi değil dünyayı da yakından takip ettiğini görmek mümkün. Şu an Türkiye’deki çocuk edebiyatı ve illüstrasyon piyasasını dünyaya göre nasıl bir konumda görüyorsun?

Çok daha iyi bir konumda olabiliriz. Türkiye’deki genç çizerlerin dünya yarışına dahil olabilmeleri için öncelikle iyi bir eğitimden geçmeleri, yalnızca illüstrasyon değil -sanat- biliyor olmaları ve mevcut piyasanın biraz olsun üzerinde, yenilikçi ve özgün projeler ortaya çıkarmaya odaklanmaları gerekiyor. Hızlı iş çıkartma kaygısından uzak projeler geliştirmek de önemli bir konu. 

Ayrıca Türkiye’deki yayınevlerinin de çağdaş illüstrasyona yönelik farkındalık düzeylerinin artması ve sektörün gelişimine daha çok destek vermeleri gerekiyor. Çünkü Türkiye’de hâlâ çizere hak ettiği değer verilmiyor. Yazarla çizerin hakları eşit değil ve çizere yeterli destek sağlanmıyor. Çizer tarafında komisyonlar genellikle yazara göre daha düşük ve çizerler için yalnızca tek seferlik ödeme yapılıyor. Bu yanlışlardan dönülebilir. 

Türkiye’de bu mesleği devam ettirmek isteyen gençlerin sayısı çoğalıyor. Bunu görmek umut verici. Bu gençlerin doğru yönde gelişmelerine imkân sağlamak için ben de elimden geldiği kadar destek olmak ve zamanımın bir bölümünü onların gelişimine adamak istiyorum. 

Klasik soruyla bitirelim: Merve Erbilgiç’in yakın zaman planları neler?

Shhhbooks’ta yetişkin atölyeleri yüz yüze eğitim ile başlayacak. Mayıs ayında, sanatçı defterleri üzerine çağdaş illüstratör ve sanatçı meslektaşım ile beraber yetişkinler için bir atölye hazırlığımız var. Duyurular yakında sosyal medya hesapları üzerinden yapılacak. Ayrıca şu anda Norveç’te yaşayan bir Türk olan ve 30 yıldır kitaplar için illüstrasyon projeleri üreten bir illüstratörümüzle birlikte, yoğun ve kapsamlı bir resimli kitap atölyesi düzenleme aşamasındayız. Bu atölyenin duyuruları da haziran ayında başlanacak. 

Kitap projeleri ve yayınevinin Türkiye’deki diğer aktiviteleri de devam ediyor olacak.