Asım Gültekin

Cahit Zarifoğlu kimlerin kitaplarını okudu? Bu sorunun cevabına ulaşmak Zarifoğlu’nun eserlerini dikkatli bir gözle taramakla mümkün.

Zengin Hayaller Peşinde kitabında Rasim Özdenören ile hikâye üzerine bir sohbetini aktarır. Rilke’nin Malte Laurids Bridge’nin Notları kitabını zikreder. Stefan Zweig’tan üretim tiryakisi diye bahseder. Ele aldığı kişileri kendi düzlemlerinde ele almadığını, kendine ait tenha düzlemine götürüp orada onları mıncıklayıp durduğunu söyler. Freud’dan rüyanın bir sanat eserini yorumlarken bir havuz olduğu tezinden hareketle bahseder. Goethe için yazdığı bir eser sayesinde intihardan kurtuldu deyip Genç Werther’in Istırapları eseri ile birçok aşık gencin intihar ettiğini anlatır. “Romanın Başarısı Bizimledir” yazısında Rus, Alman ve Fransız romanlarını karşılaştırır. Doktor Jivago romanından sözü açarak girdiği yazısında Devlet Ana, İnce MehmedAğrıdağı Efsanesi romanlarını da zikreder. Ağrıdağı Efsanesi ve İnce Mehmed’i eleştirir.

Necip Fazıl’ın vefatından bahseder. Şiirinde de geçer N. Fazıl.  “Müthişti!” der Üstad için “Schwaebisch Hall” şiirinde. Üstadın Doğru Yolun Sapık Kolları kitabından bahseder bir yazısında.  Osman, Hazreti Ali, İmamı Azam, İmamı Şafi, İmam Ahmed b. Hanbel. İmamı Maturidi ve İmamı Eş’ari, İbni Teymiyye, Şeyh Bedreddin, Hacı Bektaş-ı Veli, Cemaleddin Afgani, Muhammed Abduh’un isimlerini zikreder. N. Fazıl’ın Ulu Hakan Abdülhamid Han isimli eserini de zikreder.

“Damlarına moloz yığınları ile dolu şehirlerde Fuzuliler yetişmiyor,” der “Nalbantlık” başlıklı yazısında. İlahilerin, evliya menkıbelerinin çobanlara bile arklar açıp onları kendi içinden geçiren nehirlere dönüştüğünü ifade eder. Çobanlar bile Mecnun’u bilirdi der. Bir başka yazısında ise Mevlana’yı, Molla Camiyi açıklamasız, dipnotsuz okuyabilenlerden bahseder. Çırpınışlar başlıklı yazısında “İnsan başından sonuna kadar ve sadece İmamı Gazali okuyarak ne yapılması gerekir, bunun cevabını bulabilir,” der.

Üstad Sezai Karakoç’u da çeşitli vesilelerle zikreder. Sezai Karakoç’un Yunus Emre kitabını okurken Yunus’un yanlış Yunus algılarından çıplanarak okunması gerektiğini fark ettiğini anlatır.

Yunus anlatılırken Mevlana, Hacı Bektaş-ı Veli ve Hacı Bayram-ı Veli isimleri de zikredilir. Üstad Sezai Karakoç’u Yunus Emre’nin bu çağdaki yoldaşı görür ve yazısını şöyle bitirir: “Umuyorum ki taşıdığı odunlar da Yunus’unki gibi düzgündür.”

Sezai Karakoç’un Hikâyeler 1Meydan Ortaya Çıktığında ve 5. şiir kitabı olan Ayinler kitaplarını da ele alır. Diriliş dergisinin yeniden çıkmaya başlaması üzerine Diriliş dergisi üzerine bir yazı yazar.

Ahmed Er Rufai Hazretlerinin Kitabul Hikem isimli kitabını zikreder. Abdülkadir Es Sufi’nın Gariplerin Kitabı vesilesi ile Atasoy Müftüoğlu’nun Es Sufi ile görüşmesini anlatır. Nazif Gürdoğan, Hamid Algar, Rene Guenon, Mahmut Kanık’ın Guenon çevirilerinden bahseder. Müslüman olup Abdülkadir Es Sufi ismini alan İan Dallas ile Malik El Şahbaz ismini alan Malcolm X’i hayatlarındaki değişimi anlatışlarını karşılaştırır. Kitabın çevirmenini yani İsmet Özel’i başarılı bulduğunu zikreder.

Rasim Özdenören’in Gül Yetiştiren Adam kitabını ele alır ve bir söyleşi yapar. Gül Yetiştiren Adam’ı irdelerken Kur’an-ı Kerim’e bol bol vurguda bulunur. Söyleşide Yeni Devir gazetesi de özellikle zikredilir. Yeni Devir 70’lerin en entelektüel gazetesidir.

Martin Lings’in (Ebubekir Siraceddin) Yirminci Yüzyılda Bir Veli kitabını okurken sık sık “Dehşet güzel!” dediğini, kitabın hayret makamının sırrını çözer gibi bir his bıraktığını söyler.

Kuddusi’nin DivanPendnameVasiyetnameİcazetname kitaplarını da zikreder. Fehmi Kuyumcu’nun ve Kuddusi Baba’nın torunlarından İbrahim Eren’in ismi geçer. Bor hakkında bilgi verirken Sarı Saltuk’un kabrini de sayar.

Zarifoğlu Salih Baba Divanı’ndan (Rabıta-i Nakşi Hayali) bahsederken “Rahmetli babam da Nakşi idi,” der.

Yunus Emre, Niyazi Mısri, Kuddusi Baba, Pir-i Sami, Aktar Hacı İbrahim Ağa’nın isimleri geçer.

Fehmi Kuyumcu’nun hazırladığı Evliyanın Dilinden isimli tasavvufi şiirler derlemesini övgüyle tanıtır. Muhammed Kutub’un İslam Düşüncesinde Sanat isimli eserini anlatan bir yazı yazmıştır. Şehid Seyyid Kutup’tan da bahseder.

Cahit Yeşilyurt’un şiirinden bahsederken İsmet Özel’in şiirine de değinir. İsmet Özel şiirinde şiddetin damara vurulan ecza gibi bulunduğunu söyler. Sevgi kelimelerinde bile bir asabiyet vardır der.

Alaeddin Özdenören’in şiirine de değinir. “Pürüzsüz, zorlamasız şiirler,” der.

Bir yazısının sonuna tavsiye ettiği yirmi kitaplık bir liste ekler. Listede N. Fazıl’ın 3, Sezai Karakoç’un 7, Nuri Pakdil’in 2, Akif İnan, Rasim Özdenören, Said Halim Paşa, A. Fuat Türkgeldi’nin birer eseri; Muallim Naci ve Abdülhamit üzerine iki eser vardır. 

Arka Kapak dergisi 19. sayı