Adnan Saraçoğlu

Bir zamanlar anlatılan masallarda kadınlar ve genç kızlar öylesine silik öylesine siliklermiş ki erkeklerin, erkek kahramanların, ufak dünyaları yaratmışçasına kasılıp duran beyzadelerin, prenslerin kart kralların lütfu olmasa neredeyse kadınların varlığı hakkında şüpheye düşesiymiş masalları dinleyenler. Kadınlar, genç kızlar akla hayale sığmayacak fedakârlıkları kendi bereketli şahsiyetlerindeki gedikleri kapatmak, iradelerini kavileştirmek, insanlığa fiyakalı bir çentik atmak için değil de bu Ademoğullarının yanına “yaraşmak” için yaparlarmış.

Gün olup devran döndüğünden, insanın bütünlüğüne gölge düşüren bu şifahî bagaja kadınca kararınca bir müdahale yapılmış. İnsanlık tarihinin parlak şahsiyetleri fikri, cinsiyetçi hegemonyadan azad edilip binlerce yıllık zaman dilimi içinden –son yüzyıla, hatta son on yıllara iltimas geçilerek- gencecik bir masalımsı kaynağa dönüştürülmüş.

Başımıza güzelce bir iş açan Havvakızlarından Elena Favilli, medya girişimcisi Francesco Cavallo ise yazar ve tiyatro yönetmeni. Proje, ünlü bir bağış şirketi aracılığıyla binlerce kişinin gönüllü katılımıyla oluşturulan kaynak ile dahası, altmış harika çizerin katkısıyla ömrümüzün en özgün muhalefetine dönüşmüş.


Asi Kızlara Uykudan Önce Hikayeler
Elena Favilli, Francesca Cavallo
Çevirmen: Deniz Öztok
Hep Kitap

Öncelikle yüz kadın! Sahralarca dolup taşan erkek görünürlüğüne mütevazı bir karşı çıkış. Sonrasında tarihin ve coğrafyanın çok farklı duraklarından seçilmiş tipik figürlerin yanı sıra adını çok az duyduğumuz, belki de hiç duymadığımız gencecik sporcular, aktivistler, bilim insanları, müzisyenler, kâşifler ama hep kadınlar. Masal kokusuyla donanmış metinler her kişi için –er değil her; cinsiyetçiliğin bu kadarına da pes doğrusu- bir sayfada çok dinamik bir biyografi sunmasının yanı sıra, seçilen kişinin bizim için önemini birkaç satırla geçiyor ve kişikızının kendi öz ağzından çıkan söz veya sözlerle karışan yaşam döngüsü tamamlanıyor.

Metnin hemen karşısında çok farklı resim, çizim, illüstrasyon üsluplarıyla karşılaşıyoruz. Yazarların, daha birkaç kişiyle tanışmamızla alıştığımız üslubunun aksine resimlerde her seferinde bir tabloyu süzer gibi konaklıyoruz. Sivrilik, yuvarlaklık, sade bir portre, gösterişli renk, imge, desen arka planının üzerine çalakalem kondurulmuş bir çehre, okuyucuya-izleyiciye sezdirilmek üzere serpiştirilmiş kültürel imgeler, meslekî çerçeveler altmış çizerin tercih edilmesinin ne kadar isabetli olduğunu ve şenlik ateşimizin taaa öte galaksilerden görüneceğini sezdiriyor.

Portrelerin irade sahibi kadınlar başlığı dışında kolayca bir araya toplanamayacak olmaları ve sadece alfabetik düzen gözetilerek ardı ardına gelmeleri okuyucuyu büyük sıçramalar yapmaya güzel bağlantılar kurmaya insanlık ailesinin bereketli vahalarını bütüncül kavramaya yöneltiyor. Britanyalı matematikçi Ada Lovelace ile Iraklı mimar Zaha Hadid’in dehanın farklı zaman ve mekânlardaki denk parlayışları, çılgın bisikletçi İtalyan Alfonsina Strada ile ölüm kalım savaşı vererek Suriye’den başladığı yüzüşünü mülteci takımında yer alarak Olimpiyatlara taşıyan Yusra Mardini’nin hiç tanışamamış abla kardeşler olduğunu kalbimizin en içerlerinden hissediyoruz. On yedinci yüzyıl ressamı İtalyan Artemisia Gentileschi’nin erkek hegemonyasına meydan okuyuşuyla, Meksikalı Frida Kahlo’nun yürüyemezken bile dimdik duruşuna aynı şapkayı çıkarıyoruz. Prenslere nal toplatan Prenses Merida’nın mucidi Birleşik Amerikalı Brenda Chapman’ın, Pippi Uzunçorap’ın her şeyi, mübarek kadın İsveçli Astrid Lindgren’in ruhaniyetinden feyz aldığını hiç şaşalamadan iddia edebiliyoruz. Dahası çok farklı niteliklerle bezenmiş ve farklı çağlarla kuşatılmış Mary Edward Walker’ın, Coco Chanel’in, Cholita Tırmanıcıları’nın, Amna Al Haddad, Coy Mathis, Hatşepsut, Policarpa Salavarrieta’nın kaderlerinde kıyafetlerin ne denli önemli olduğunu görüyoruz.

Bilge kraliçe, firavun, imparatoriçe ve başkanların içinde siyasi ahlâk açısından oldukça tartışmalı kadınların yer alması kitabın siyasi doğruculuğuna gölge düşürse ve gönlümüzde abidevi yeri olan Ümmü Gülsüm, Leyla Halid, Rachel Corrie, Indra Gandhi, Beatrix Potter gibi isimler kitabın dışında kalsa da bu cesur girişime modern bir masal yaftasını yakıştırdık. 

Arka Kapak dergisi 21. sayı