Nilgün Erdan

Psikolog Zeynep Selvili Çarmıklı’nın kaleme aldığı ve ciddi bir satış başarısı yakalayan Pembe Fili Düşünme, bir yanıyla “kişisel kabul kitabı” diğer yanıyla ise psikoloji temelli bir kitap. Bilimsel araştırmalar ve kişisel deneyimler üzerine inşa edilmiş bu kitabı benzerlerinden ayıran ve çoksatar kılan vasfı nedir, bunu tespit etmeye çalışalım.


Pembe Fili Düşünme
Zeynep Selvili Çarmıklı
İnkılap Kitabevi

Miami Üniversitesi’nde psikoloji eğitimi alan Çarmıklı, yüksek lisansını New York Üniversitesi’nde tamamlamış. “Bilişsel Davranışçı Terapi” ve “Şema Terapi Uluslararası Sertifikasyon” eğitimleri alan Çarmıklı, “Mindfulness” (Bilinçli Farkındalık) “Öz-Şefkat” gibi konularda çalışmalar yürütüyor. Pembe Fili Düşünme, Çarmıklı’nın ilk kitabı.

Çarmıklı’nın kitabını bir “kişisel gelişim kitabı” olarak değil, “kişisel kabul kitabı” olarak nitelemesinin özel bir nedeni var kuşkusuz. Kitap, kabul temelli psikoloji tabanlı vaka incelemeleri yapıyor, Çarmıklı’nın kişisel deneyimleri üzerinden kabul temelli psikolojinin kavramlarla boğulmadan tetkik sahasını yaratıyor.

Kaygı, korku, endişe ile başa çıkmak konusunda bilinen metotların bu hisleri “yenmekle” ilintili olduğunu vurgulayan Çarmıklı, öncelikle bu hisleri ortaya çıkaran koşulların her bireyde ayrı ayrı nasıl ele alınacağının ipuçlarını veriyor. Modern dünyanın “normal” olmanın tek kriteri olarak dayattığı “daima iyi hissetme” hâlinin mümkün olmadığına vurgu yapıyor.

Çarmıklı, insanın kendini teskin etmek için kullandığı deneyimsel kaçınmanın bir süreliğine işlevsel olduğunu, ancak bunun sürdürülebilir olmadığını öne sürüyor. Deneyimsel kaçınma, bir başkasının gözlemleyemeyeceği, bilemeyeceği içsel deneyimleri kontrol etmek demek. Çarmıklı bu yöntemin uzun vadede işe yaramadığı gibi, insanın kendisini “beceriksiz” hissetmesine neden olduğunu, dahası bir noktadan sonra kendisini daha da suçlamaya yönelttiğini belirtiyor.

Yazar, kişisel gelişimcilerin, yaşam koçlarının, hatta kimi psikologların önerdiği “olumlama”ların işlevsizliğini şöyle ifade ediyor:

“Acıdan kaçmak, kurtulmak, acıyı kontrol etmek, dönüştürmek için yaptığım muhtelif şeyler, kullandığım tüm stratejiler ben iyi yapamıyorum, yeterince çabalamıyorum, yeterince istemiyorum, benim aklım yeterince ermiyor diye değil; var olan bir duyguyu hissetmemeye, var olan bir düşünceyi düşünmemeye çalışmak mümkün olmadığı için uzun vadede hiçbir işe yaramıyor.”

Kitabın adına da işaret eden “pembe fil düşünmeme” örneği ise deneyimsel kaçınmanın tipik bir yansıması. Pembe bir fili düşünmemeyi isterseniz, kendinizi pembe bir fil düşünürken bulursunuz. En azından zihniniz bir yanıyla pembe bir fil düşünüp düşünmediğinizi kontrol etmeye başlar, ki bu da isteğinizin aksi bir şey yapmak anlamına gelir. Dolayısıyla deneyimsel kaçınma, Çarmıklı’nın sözünü ettiği gibi “yazılımı hatalı bir sistem.”

İnsanların başkalarına ve özellikle kendisine koyduğu etiketler yüzünden gerçek benliğinden uzaklaştığını ve bir süre sonra öz’den ziyade etiketler üzerinden kendini tanımlamaya başladığını ifade eden Çarmıklı, ezbere yaşamanın sonuçlarını irdeliyor ve duygulara acemice yaklaşmanın önemini vurguluyor. Herhangi bir sorunu olan dostlarla, arkadaşlarla konuşurken onlara gösterdiğimiz şefkati çoğu zaman kendimizden esirgediğimizi ifade eden Çarmıklı, bir başkasına gösterdiğimiz şefkati bilişsel süreçler neticesinde nasıl kendimizden esirgediğimizi belirtiyor.

Kişisel gelişim kitaplarının mütemadiyen “mutluluk” vaat ettiği, insana dair tüm hislerin yok sayılıp sadece mutluluğun “normalleştirildiği” göz önünde bulundurulursa, kitabın ulaştığı okur sayısına şaşmamak gerek. Hem psikolojik araştırmalara meraklı olanların hem de bugüne dek “deva niyetine” aldığı kişisel gelişim kitaplarının işlevsizliğini fark edenlerin ilgi gösterdiği kitap, bilinçli farkındalık, öz-şefkat, kabul ve kararlılık terapisi gibi kavramları anlaşılır şekilde aktarırken, insana kendi duygularını anlamak için yol arkadaşlığı yapıyor. 

Arka Kapak dergisi 34. sayı