Doruk Önal

Out of the Furnace / Kardeşim İçin, Scott Cooper’ın 2013’ün son günlerinde gösterime giren, tanınmış oyuncu kadrosuyla dikkat çeken, aile dramıyla karışık, özellikle ağabey-kardeş ilişkilerinin üzerinde duran, bir intikam filmi.

Russell Baze (Christian Bale), sade ve basit bir hayata sahip, fabrikada işçi olarak çalışan, sevdiği kadın Lena (Zoe Saldana) ile bir aile kurmayı düşleyen birisidir. Kardeşi Rodney (Casey Affleck) ise enerjik, hareketli ve tehlikeye düşkün, Irak’ta askerlik yapan bir karakterdir. Birbirilerine neredeyse zıt bu iki kardeş her şeye rağmen birbirlerine bağlıdırlar. Annelerini kaybetmiş, yatalak bir babaya sahip bu iki kardeşin birbirlerinden başka kimseleri yoktur.

Filmin ilk on beş dakikalık bölümünde onların rutin hayatlarına tanıklık etmekteyiz. Her bir karakteri tanımaya çalışırız. Fakat bu dakikadan sonra işler değişir. Film intikam konusunu genel çerçevesine oturtmuş olsa da bunu karşılayan bir aksiyon görmek pek mümkün değil. Tabi bu durum filmin atmosferi açısından hiçbir terslik oluşturmuyor. Russell bir talihsizlik sonucu hapse girer ve bu filmin ilk kırılma noktasını oluşturmaktadır.

Filmin ilk saati yaşanan olaylar ve bunların karakterler üzerindeki etkisini anlatarak geçiyor. Hapishaneden çıkan Russell’ın ve defalarca Irak’ta savaşmış, birçok vahşete tanıklık etmiş Rodney’in hayatlarındaki değişimler bu bölümü kaplıyor.

Ağabey Russell hapishaneden çıktıktan sonra bile sakin yaşamına devam etmektedir. Babasını kaybetmenin acısının yanına, sevdiği kadında onu terk etmiştir. Rodney ise filmin ilk anından itibaren sorunlu bir karaktertir, para kazanmak için hileli sokak dövüşlerine katılır. Affleck bu bölümde rolünün hakkını fazlasıyla vermiş. Irak’ta savaşmış, birçok ölüme tanıklık etmiş bir karakteri, onun psikolojisini olabildiğince başarılı bir şekilde yansıtmış.

Rodney bu sokak dövüşlerinden daha fazla para kazanmanın derdine düşer. Bunun için de şehrin bar işletmecisi John Petty’nin (Willem Dafoe) yardımına ihtiyaç duyar. Böylece yolları tehlikeli adam Harlan (Woody Harrelson) ile kesişir. Filmin ikinci kırılma noktasını oluşturacak, intikamın alınacağı bölüm buradan sonra başlar.

Harlan herkesle sorunu olan, dağlarda yaşayan, uyuşturucudan, sokak dövüşüne kadar her türlü yasadışı işin içinde olan birisidir. Polisler dahi onunla uğraşmak istemezler. Filmin açılış sahnesi bile Harlan’ın ne kadar sorunlu bir karakter olduğunu gösteriyor bizlere. Bir nevi sistemin içerisindeki kemirgendir o.

Harrelson, Harlan karakterine başarıyla hayat vermiş. Sert, kural tanımaz ve çıkarları/keyfi için kimsenin gözünün yaşına bakmayacak birisi. Özellikle Rodney rolündeki, Casey Affleck ile birlikte filmin iki önemli dinamiğini oluşturuyorlar. Her ne kadar başrolde C. Bale’i görsek de diğer iki oyuncunun gerek performansları gerekse de karakterleri açısından ön plana çıktığını söylemek mümkün.

Film genel olarak türün başarılı örneklerinden biri olarak anılabilir. Her ne kadar ortaya yenilikçi bir şey koymasa da seyir açısından olumsuz bir tavrının olmadığını söyleyebilirim. Bunun yanı sıra filmin atmosferi, karakterlerin gerçekçiliği ve başarılı performanslar seyir zevkini arttırıcı unsurlar.

Film mesaj kaygısı gütmemekle birlikte bu anlamda alttan alta da ince bir dokundurma yapmayı da ihmal etmiyor. Zira bir intikam ve ağabey-kardeş filmi olarak lanse edilse de, filmi bu noktaya getiren unsurlar hayatın içinden ve olası şeyler. Ekonomik bunalımlar, bunların insanlar üzerindeki etkisi, maddi durumunun kötü olmasının bir insanı sürüklediği yerler, uyuşturucu, adalet sisteminin ne kadar zayıf ve kırılgan olabileceği, savaşın insanlar üzerindeki maddi ve manevi etkileri filmden alınabilecek mesajlar olarak sayılabilir.

Scott Cooper’ın elinden çıkan ve kendisinin ikinci yönetmenlik deneyimi olan bu yapım kendi yolunu çizen, büyük laflar etmeyen, gerçekle bağını koparmayan üslubuyla izlenmeyi hak ediyor. Filmi izlerken görkemli oyuncu kadrosunun ikinci planda kaldığını da söylemek gerek. Hikâye ve anlatım biçimi bu anlamda daha fazla öne çıkıyor.

Yönetmen: Scoot Cooper
Senarist: Brad Ingelsby
ABD, 2013