Kadir Yılmaz

Süheyl Ünver’i uğraştığı sahaların genişliği ve derinliği sebebiyle birkaç kelime ile tanıtmak mümkün olmasa da, yirminci yüzyılın en önemli Türk kültürü araştırmacısı ve uygulayıcısı olduğunu söylememiz sanırım yerinde olacaktır. Süheyl Ünver ve “talebesi” Uğur Derman’ın 1957 yılında, yani Menderes hükûmetinin İstanbul’u birtakım gerekçelerle tarumar ettiği o hazin yılda başlayan ilişkisi, Süheyl Ünver’in 1986 yılındaki vefatına kadar sürer. Süheyl Ünver’in 1958 yılında ailesiyle birlikte Amerika’ya gidişiyle başlayan mektuplaşmalar, Ünver’in Türkiye’ye döneceği 1959 sonbaharına kadar devam eder. Bugüne kadar büyük bir titizlikle saklanan mektuplarda, en başta ve en çok İstanbul’dan olmak üzere tanıdıklardan haberler, şiirler, nükteler ve fıkralar mevcut. Uğur Derman’ın tabiriyle “Has İstanbullu” Süheyl Ünver’e çok sevdiği İstanbul havasını teneffüs ettirecek her ayrıntı bildirilmiş. Döneme dair enfes fotoğraflar ve Kapalıçarşı kitabesinin hazin restorasyon hikâyesine dair sarsıcı “ekler” ile mektuplaşmalara oldukça zengin bir muhteva kazandırılmış.


Gurbetname
Süheyl Ünver – Uğur Derman Mektuplaşmaları
Kubbealtı Neşriyatı Yayınları

Dil felsefesi ve zihin felsefesi alanlarının önde gelen isimlerinden J. S. Searle’ün Türkçeye çevrilen son eseri Bilincin Gizemi’nde, bilhassa yapay zeka tartışmalarının gündemden hiç düşmediği bu günlerde, felsefe ve biyoloji açısından “bilinç”in nasıl incelenmesi ve açıklanması gerektiğine dair ciddi tespitler bulunuyor. Searl’ün belki de en çarpıcı tespiti, modası çoktan geçmiş birtakım kategoriler ile dini ve felsefi geleneklerimizden miras aldığımız bazı önkabullerin “bilinç sorunu” ele alınırken bir kenara bırakılamaması. “Fiziksel” ve “zihinsel” ayrımının yarattığı “tuzak”tan okurlarını uzak tutmak isteyen Searle, kitabın başından sonuna kadar bilinci doğal, biyolojik bir fenomen olarak tanımlıyor.


Bilincin Gizemi
John R. Searle
Çevirmen: İlknur Karagöz İçyüz
Küre Yayınları

Faruk Duman tarafından hazırlanan kitapta, Atılgan’ın kendi eliyle yok ettiği Eşek Sırtındaki Saksağan romanının yazarın belgeleri arasında elyazısı olarak bulunan “Giriş” kısmı oldukça heyecan verici bir keşif. Ayrıca bu yok-edilmiş romanla ilgili, kitapta Murat Belge ve Enis Batur’un yazılarına da yer verilmiş. Kitabın kalan kısmında ise Atılgan’ın muhtelif dergilerin soruşturmalarına verdiği cevapları, bazı elyazısı notlarını, Tanpınar’ın kendisinden istediği bir çeviriyi, Kierkegaard’ın Korku ve Titreme’sinden bazı pasajları ve Edebiyat Fakültesi Türkoloji öğrencisiyken 1943-44 döneminde mezuniyet tezi olarak sunduğu “Tokadlı Kânî San’at, Şahsiyet ve Psikolojisi” başlıklı çalışmasını görüyoruz.


Siz Rahat Yaşayasınız Diye
Yusuf Atılgan
Can Yayınları

Burak Onaran, 1859 ve 1867’de İstanbul’da planlanan iki isyan hazırlığı üzerinden padişahın hal edilmesi girişimlerinin Osmanlı siyasi hayatı üzerindeki sarsıcı etkilerini inceliyor. Onaran, “padişah devirmenin” tarihini 17. yüzyıldan itibaren yaşanan hal’ girişimlerini de çerçeveye dahil ederek, bu eylemleri hazırlayanları, katılanları ve isteklerini ayrıntılı bir tahlile tabi tutuyor. Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasından (1826) sonraki dönemde, Kuleli Muahedesi ve Meslek Cemiyeti mensuplarının kalkıştığı padişahı devirmeye yönelik iki girişimi ise kitabın merkezine oturtuyor. Yakalananların ifadeleri ve dönemin diplomatik yazışmaları gibi ilk kez kullanılan birincil kaynaklardan hareketle, hem olaylar anlatılıyor hem de bir “tarihsel anlatı”da ortaya çıkan sorunlar tarih metodolojisi açısından değerlendiriliyor.

 

 


Padişahı Devirmek
Osmanlı Islahat Çağında Düzen ve Muhalefet
Burak Onaran
İletişim Yayınevi

Sanatla Direniş’in üzerinden çok kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen Berger’in bu kez de Portreler kitabı okuyucuyla buluştu. Berger’in, kim olduklarına dair hiçbir malumatımızın olmadığı ilk Chauvet mağarası ressamlarından Giovanni Bellini’ye, Rembrandt’tan Monet’ye, van Gogh’tan Picasso’ya ve günümüz sanatçılarına varıncaya dek pek çok sanatçı hakkında muhtelif dergilerde yazdığı yazıların bir araya getirilmesiyle oluşan kitap, Berger severleri doyuracak bir çeşitliliğe ve derinliğe sahip. Bir nevi “Berger’in gözünden sanat tarihi” olarak da okunabilecek kitabın içinde yer alan ressamlar kronolojik bir sıralamaya tabi tutulduğu için, sanatın tarihi serüveni hakkında da bilgi edinmek mümkün.


Portreler
John Berger
Metis Yayınları

Kronik Kitap; Halil İnalcık’ın daha önce Eren Kitapçılık’ın Osmanlı İmparatorluğu Arşiv Çalışmaları, İncelemeler ve Essays in Ottoman History başlıklarıyla yayımladığı iki kitabını, talebesi İlber Ortaylı ve kızı Günhan İnalcık’ın gözetiminde yeniden organize ederek iki cilt halinde özel bir kutuda okuyucuların istifadesine sundu. İlk cilt “Toplum ve Ekonomi” alt başlığını taşırken ikincisi ise “Sultan ve Siyaset” olarak belirlenmiş. İlk ciltte Osmanlı toplumunun temel unsurlarından olan sipahiler ve köylüler, İslâm arazi ve vergi sistemi, raiyyet rüsumu gibi konulara değinilirken Osmanlı’nın 15. yüzyıla kadarki iktisadî gelişmelerinin bu ciltteki makalelerde büyük bir titizlikle incelendiğini görüyoruz. Hindistan ve İngiltere ile yaşanan pazar rekabeti, örfî-sultanî hukuk ile Fâtih’in kanûnları, Sened-i İttifak, Gülhane Hatt-ı Hümâyûnu, Tanzimat’ın hayata geçirilmesi ve yükselen tepkiler ile batıdan doğrudan kültür aktarımı gibi konular yine bu ciltteki makalelerde yer alan önemli meselelerden bazıları.
İkinci cilt ise, bugün bile ciddi 
tartışmalara konu olan Osmanlı tarihinin dönemlere ayrılması meselesiyle başlıyor. “Âşıkpaşazâde tarihi nasıl okunmalı?” sorusuyla başlayan bu ciltteki önemli makalelerinden birinde, Halil İnalcık tarihyazımı konusunda kaynaklara nasıl yaklaşılması gerektiğine dair önemli bir kılavuzluk üstleniyor. Osman Gazi’nin İznik Kuşatması ve Bafeus Savaşı, Fatih Sultan Mehmed devri, Osmanlıların karar alma mekanizmaları, kazasker ruznamçe defterine göre kadılık kurumu, Osmanlı hukukunun İslâmlaşması, vergi toplama, Rum Ortodoks patriğinin statüsü gibi konular “Sultan ve Siyaset” başlıklı ikinci cildin en dikkat çeken konuları olarak öne çıkıyor. Bunların dışında Konstantinopolis şehrinin yeniden inşası, Galata’nın Osmanlı şehrine dönüşmesi ve Osmanlıların Karadeniz ve Boğazlar üzerindeki kontrolüne yönelik son derece önemli meseleler hakkında yazılmış makaleler de bu cilde dahil edilmiş.

 


Osmanlı İmparatorluğu
Halil İnalcık
Kronik Kitap

Arka Kapak dergisi 33. sayı