Barış Saydam

İsrailli sinema eleştirmeni Dan Fainaru, yönetmenin söyleşilerinden derlediği Theo Angelopoulos kitabının sunuş yazısında, Angelopoulos’un sinema tarihinde auteur tanımını en çok hak eden yönetmenlerin başında geldiğinden bahseder. Fainaru’nun Angelopoulos’un auteur kimliğine yönelik vurgusu önemlidir; çünkü Angelopoulos sınırları net çizgilerle kuşatılamayan bu kavramın en tipik temsilcilerinden biridir. Eleştirmen ve kuramcı Peter Wollen, zamanla auteur kuramının dağınıklığı nedeniyle iki temel auteur eleştirmen okulunun geliştiğini yazar. Wollen’e göre bunlardan ilki, temayla ilgili motiflere, anlam odaklarına önem verirken; diğeri biçem ve mise en scéne’i (sahne düzeni) vurgular. Howard Hawks gibi farklı türlerde eserler vermiş bir yönetmenin filmlerini ele almak için bu iki çerçeveye de ihtiyaç vardır kuşkusuz; hem yönetmenin farklı türlerde çektiği filmlerde tekrarlayan motifleri hem de filmlerinin biçem ve mizanseni auteur kimliğini oluşturur.

Oysa Angelopoulos’un durumu Hawks’tan ve diğerlerinden farklılık gösterir. Çünkü yönetmenin bütün filmleri aynı zamanda tek bir bütünün parçalarıdır, birbirlerinden ayrılamazlar. Filmlerinin belirgin bir sonu yoktur, her son aslında bir diğer filmin başlangıcıdır. Yönetmenin sinemasındaki elips anlatım yöntemi, alameti farikası haline gelen plansekansları ve bu teknik aracılığıyla zamanı ve mekânı tek bir plan içerisinde değiştirebilmesi ona biçimsel olarak bütünsellik sağladığı kadar filmlerinin de iç içe geçmesine ve bir bütün oluşturmasına neden olur.

Bu nedenle de Angelopoulos sinemasını ve dönemleri bütünlüklü bir şekilde düşünmek ve aralardaki bağlantıları kurmak önemlidir. Yönetmen Yunanistan’ın kırk yıllık süreç içinde yaşadığı toplumsal dönüşümü, siyasi olayları, göçün neden olduğu boşluğu anlattığı ilk dönemindeki politik filmlerden sonra Kitara’ya Yolculuk’la (Taxidi sta Kythira) birlikte ikinci dönemine geçer. Bu dönemde tarihsel arka planı kaybetmeden karakterleri öne çıkarır. Sessizlik Üçlemesi adını verdiği üçlemede tarihin, sevginin ve Tanrı’nın sessizliğini konu edinir. Sonrasında göçmen hikâyeleri anlattığı ve sınırları sorguladığı bir üçlemeyle kariyerine devam eder.

Sonsuzluk ve Bir Gün (Mia aioniotita kai mia mera) filmi tam da bu üçlemenin bittiği noktada başlar. Yaşamak için bir günü kalmış bir şairin peşinde, yönetmen bu sefer coğrafi sınırların ötesine geçerek ölümle yaşam arasındaki sınırlarda gezinir. Hayatını yazmaya adamış ve yaşamının elinden kayıp gittiğinin farkına varamayan yalnız ve hüzünlü bir adamın son gününde bütün yaşamı elips anlatımın baş döndürücü temposuyla iç içe geçerek anlatılır. Ama filmin en vurucu yanı kuşkusuz geçmişin geleceğe taşınmasının getirdiği melankolidir.

Sessizlik ve göçmen hikâyeleri üzerine çektiği üçlemelerden sonra Angelopoulos yeniden kamerasını Yunanistan tarihine çevirir ve yeni bir üçlemeye başlar. Üçleme, Yunanistan’daki ilk büyük göç dalgası olan Amerika’ya göçü ve iç savaşı konu alan Ağlayan Çayır (Trilogia: To livadi pou dakryzei) ile başlar. 1919 yılından başlayarak İkinci Dünya Savaşı’na kadar olan dönemdeki Yunanistan’ı filmin arka planına alan yönetmen, merkezine de Eleni’nin dramını alır. 1919 yılında Bolşevik Devrimi’nden kaçan Yunanlıların bir sınır kasabasına yerleşmesiyle hikâye başlar. Devrimden kaçan Yunanlılar arasında Eleni isimli bir kız da vardır. Kızı himayesine alan Spyros, kız büyüdüğünde onunla evlenmek ister. Fakat Spyros’un oğlu ve Eleni birlikte kaçarlar. Filmin bundan sonraki bölümleri ise, faşizmin Avrupa’da yayılışı, Yunan iç savaşı ve Dünya Savaşı gibi olayların arka planda anlatıldığı tarihsel bir perspektifte ilerler.

Yönetmenin son üçlemesinin ilk halkası olan Ağlayan Çayır, Yunanistan tarihinin de aslında ilk büyük halkasını oluşturur. Babasına, yitip giden politik ideallere, değişen dünyaya ayak uyduramayan ve varoluşsal bir çıkmaz içine giren karakterlerine bir ağıttır. Bu şekilde tüm filmografisini birleştiren, belki de sinemasal yolculuğunu özetleyerek taçlandıracağı bir üçlemenin de ilk halkasıdır.

babilcomdanalabilirsiniz

Sonsuzluk ve Bir Gün – Ağlayan Çayır (2 filmlik set)
Yazan ve Yönetmen: Theodoros Angelopoulos