Hande Yiğit
“Bulunduğumuz yer, bütün haksızlıkların ve ruh kıyımlarının uzağındaydı.
Umudumuz henüz taptazeydi, kolayca inanıp şaşırabiliyorduk.”
Barış Tut
Kocaman Bir Adam kitabıyla gönüllerdeki tahtını sağlamlaştıran, futbol adına doğru bildiğini yapan, Türk futbolunun yüz akı isimlerinden Aykut Kocaman gibilerinin de var olabildiğini tekrar ve ısrarla hatırlatarak, dürüstlük ve erdemin yüceltilmesinin de hâlâ mümkün olduğunu gösterebilen bir yazar Barış̧ Tut.
Spor yazılarıyla tanınan Barış Tut bu kez bir romanla karşımızda. Evet evet yanlış duymadınız, Profil Kitap’tan yayımlanan İlahi Morluk adlı kitabında Mek isimli müzisyenin yaşadığı zorlukları anlatarak gerçeküstü bir dünyanın kapıları aralayan Barış Tut, bir trende başlayan bu anlatıyı yine bir bekleme yerinde; bir otogarda bitirirken bizi uzun bir zaman diliminde ağırlıyor.
Uzun bir aradan sonra memleketi İstanbul’a beş parasız ve kimsesiz dönen bir müzisyenin hayatına ayna tutan Tut, bıraktığı şehri başkalaşmış ve hatta geçmişi silinip yok edilmiş bir sanatçıya odaklanıyor. Zorluklarla geçen bu dönemde Mek, eşi Özlem’den ayrılır, hayata tutunmasına vesile olan ve bu hayatın keşmekeşine dönmesini sağlayan kızı Ayşe’yle birlikte, kırklı yaşlarında yeni bir hayata başlar. Bölümlere ayrılan ve birden çok anlatıcı aracılığıyla kurgulanan roman, bu özelliğiyle de karakterleri derinlikleriyle görebilmemizi sağlıyor.
Oldukça etkileyici ve aynı zamanda keyifli olan bu romanın, her sayfasını çevirdiğinizde geçmişin izlerini görebilecek, sanatçı kimliğinden ve vazgeçmediği kızı ile yaşananları en derinden hissedebilecek ve kendinizden bir şeyler bulabileceksiniz. Hayatın zorlukları ve geçmişi ile karşı karşıya kalmış bir baba ve aynı zamanda geçmişi yok edilmiş bir müzisyen. Okuma serüveniniz sona erdiğinde, hayatından bazı kesitlerin anlatıldığı bu müzisyenin kim olduğunu bakalım tahmin edebilecek misiniz?
Belki birgün sizlerde içinizdeki müzisyeni keşfedersiniz. İlahi Morluk serüvenine sizlerde katıldığınızda Mek’in hayatını çevirdiğiniz her sayfada büyük heyecanla okuyacak, biraz üzülecek ve hayatınıza katacak gerçekler bulacaksınız. Mek’in kızı ile beraber çıktığı bu zorlu yolculuğa yakından şahit olacaksınız. Kitabı kapattığınızda Mek artık aramızda olacak ve melodisini bize fısıldayacak. Geçmişin izleri silinebilir belki ama en baştan başlayabilmek Mek gibi cesaretli olabilmek birazda bizim elimizde. Bu harika roman hayatınıza dokunacak ve bir solukta okuyacaksınız.
Barış Tut, İlahi Morluk romanı ile yüreğimizde hâlâ kaybetmediğimiz o saf ve samimi hislere tercüman oluyor; umudun taptaze kalabileceğini, karanlıkları ancak kaybetmememiz gereken o içimizdeki ışıkla aydınlatabileceğimizi fısıldıyor. İlahi Morluk; durup bir düşündürecek, aynı zamanda kalbinize do- kunacak olağanüstü öyküsü ile kütüphanemize dost oluyor.
Açık Radyo’daki bir programında Avrupa Futbol Şampiyonası üzerine yaptığı yorumlardan sonra bir dinleyicinin arayıp, “Edebiyatı bırakın, biraz spor konuşun” demesi üzerine sinirlenen ve üzülen; spora farklı açılardan bakmayı seven Barış Tut, ilk romanıyla açıkçası heyecanlandırdı. Keşke daha fazla edebiyat konuşsa diye beklenen Tut, bakalım nasıl karşılanacak, hep beraber göreceğiz.
